Elektriğin Gücü

 

Buluş, daha önce bulunmayan bir şeyin insan çabasıyla oluşturulmasıdır. İcatların çoğu daha önce var olan teknolojilerin yeni ve benzersiz biçimde bir araya getirilmesinin sonucudur. Dünyanın başlangıcından beri insanoğlu hayatını kolaylaştıracak buluşlara imza atmıştır. İnsanoğlu tekerlek, pastörizasyon, buhar makinesi, X-Ray ışınları, pusula, mikroskop gibi birçok amaçlı buluşa imza atmıştır. Peki en önemli buluş hangisi?

Ateşin kontrol altına alınıp kullanılması göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Ateşin kullanımı, insanlığın en güçlü ilk icatlarından biridir ve atalarımızın yaşam biçimini kökten değiştirmiştir. Isı ve et gibi yiyecekleri pişirme imkanı sunan ateş aynı zamanda bir sosyal buluşma yeri olarak da kullanılmıştır. Ateş aynı zamanda yırtıcılara karşı koruma sağlamıştır.

Tekerlek ise uzun mesafeler kat eden insanların yükünü de hafifleterek tarım ve ticareti kolaylaştırdı. Örnek vermek gerekirse tekerlek ticaret yollarından geçen tüccarların mallarını daha kolay bir şekilde taşımasına yardımcı olmuştur. Saatlerden araçlara ve türbinlere kadar her şeyde bulunan tekerlekler artık yaşamımızın büyük bir parçası olmuştur.

İnternet, çağımızda günlük yaşam için gerekli olan önemli hizmetler ve kaynakları sunar. İnsanlar interneti kullanarak hayatın hemen her alanında ilerleme kaydedebilmektedir. Bilgisayar ağının dünya çapındaki bir organizasyonu olduğundan, her yerden insanları birbirine bağlayabilir ve topluluklar oluşturabilir. İnternet, kişisel, sosyal ve ekonomik gelişim için gerekli bilgi ve bilgilerle bize yardımcı olur.

Tıp alanından örnek vermek gerekirse penisilinin bulunması çok önemli bir buluştur. Penisilinler, çok çeşitli bakterilere saldıran bir grup anti bakteriyel ilaçtır. Doktorların kullandığı bu türden ilk ilaçlar onlardı. Penisilinlerin keşfi ve üretimi, bu ilaçlar milyonlarca hayatı kurtardığı için tıbbın gelişiminde çok önemli bir yer edindi.

Ancak, tüm bu buluşların yanında en önemli buluş olarak elektriğin icadını söylersek bence yanılmış olmayız. Günümüzde yaşamın devam edebilmesi ve teknolojinin ilerleyebilmesindeki temel taşları arasında elektrik gelmektedir. Pek çok farklı kaynağa bakıldığında elektriği bulan kişinin Benjamin Franklin olduğu tarihi kayıtlara geçmiştir. Bu bilginin doğru olduğunu söylemek ile beraber eksik olduğunu da dile getirmek mümkün. 1600’lü yıllarda ise İngiliz doktor William Gilbert Latin dili üzerinden ‘elektricricus’ ismini kullanmak suretiyle, bazı maddelerin birbirine sürtünmesiyle ortaya çıkan güç şeklinde tanımlama yapmıştır. Bundan birkaç yıl sonra ise İngiliz bilim insanı Thomas Browne kitabında elektrik kelimesini kullanmış. 1752 yılında ise Benjamin Franklin bir uçurtma ve bir anahtar ile beraber yıldırım üzerinden ilk elektrik kıvılcımını yakalamıştır. Elektriğin keşfinin 1752 yılında Benjamin Franklin’in yaptığı deney üzerinden ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Ancak belirli kimyasal reaksiyonlar ile beraber elektrik üretebilecek keşfi ise, 1800 yılında İtalyan fizikçi Alessandro Volta tarafından ortaya çıkarılmıştır. Özellikle pozitif ve negatif yüklü konektörleri birbirine bağlamak suretiyle, elektiriksel yükle voltajı onlar üzerinden sürmek suretiyle ilk elektrik akımını elde etmiştir.

Günümüzde hayatın devamı için gerekli olan bir çok makine elektrik enerjisi ile çalışıyor. Fabrikalar, hastaneler, teknolojik aletler, bilgisayarlar, telefonlar, uzay üsleri, askeri alandaki tüm silahlar, ve benzeri aletler elektrik enerjisi olmadan çalışamıyor. İnternet dahi elektrik olmadan çalışmıyor ve dünya üzerindeki tüm iletişim kopuyor.

Bu nedenle bugüne kadar icat edilmiş en önemli buluş olarak elektriğin icadını birinci sıraya yerleştirmenin hiç de yanlış olmayacağını düşünmekteyim.

(Visited 10 times, 1 visits today)