“El Jefe” Fidel Castro

 

Fidel Castro, 13 Ağustos 1926’da orta gelirli bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Üniversiteye kadar Katolik okullarında öğrenim gördükten sonra 1945 yılında Havana Üniversitesinin Hukuk bölümüne yazıldı ve Küba’da hakim olan mevcut rejime karşı düzenlenen sayısız devrimci eyleme katıldı, örgütlere üye oldu. Hükumetin bu örgütleri dağıtması sebebiyle 1947 yılında Küba Halk Partisi‘ne katıldı ve bir süre avukatlık yaptı.

O dönem iktidarda bulunan diktatör Fulgencio Batista oldukça baskıcı bir politika izliyor, pek çok insanın ölümüne sebep oluyordu. 1953 yılında bu sistem yıkılmak istenecek, Castro, topladığı 165 kişilik gerilla ekibiyle bir askeri kışlayı basacaktı. Bu baskınının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla birlikte yakalanarak 15 yıllık bir hapis cezasına çarptırılacak ve mahkemede kendisini şu sözlerle savunacaktı:

“Sayın yargıç siz beni mahkum edin! Tarih beni haklı çıkaracaktır!”

Yaklaşık bir sene kadar içeride kaldıktan sonra Batista kendisini affedecek ve dolayısıyla da tahliye olacaktı. 1955 yılının devamında Küba’dan ayrılıp Meksika’ya geçen Castro, devrimci eylemlerine ara vermeyecek, 26 Temmuz Hareketi adında yeni bir örgüt kuracaktı. İspanya İç Savaşında görev alan Alberto Bayo tarafından eğitilen yeni gerilla grubu, 2 Aralık 1956’da Küba’ya dönecek ve hükumet güçleriyle çatışmaya koyulacaktı. Lakin olaylar pek de istenen doğrultuda gelişmeyecek, Castro’nun ordusu çok sayıda kayıp verecekti. Meksika’da tanıştığı dostu Ernesto Che Guevara ve kardeşi Raul Castro‘nun da aralarında bulunduğu 12 kişilik ekibiyle dağlara çekilen örgüt, iki sene boyunca dağlarda hükumet birlikleriyle savaşmaya devam etti. Örgütçe toparlanıp, halkın da desteğini almayı başaran grup, Batista’nın siyasi otoritesini derinden sarsmayı başaracaktı. Fulgencio Batista, 31 Aralık 1958 yılında Dominik Cumhuriyetine kaçacak, bunun üzerine Castro, 1959 yılının ilk günlerinde Havana’ya gelecek ve devlet başkanlığına seçilecekti.

Sosyalist bir Küba inşa etmek için çalışmalara hiç vakit kaybetmeden başlandı. İlk olarak köklü bir toprak reformu yapıldı. Hemen ardından kamulaştırılma yapıldı. Topraklarda kamulaştırılmaya gidilmesi Amerika Birleşik Devletleri için ciddi bir zarar teşkil ediyordu. Bunun üzerine ABD, Küba’ya ekonomik ambargo uygulamaya başladı. Öncesinde ABD’ye satılan şeker, SSCB’ye (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) satılmaya başlandı. Castro hükumeti, Amerika’nın Küba’daki tüm kozlarını birer birer yok ediyor, aralarındaki uçurumu iyiden iyiye açıyordu. Devrimden sonra Amerika’ya kaçan bir grup Kübalı vatandaş, John F. Keneddy’nin sağladığı mali destekler ile Nisan 1961 yılında Domuzlar Körfezi Çıkarmasını başlatacaktı lakin başarısız olacaktı. Çıkarmanın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Fidel Castro, yayımladığı bir bildiri ile tüm dünyaya sosyalist politikalar izleyeceğini gururla duyurdu.

1962 yılında SSCB’nin Küba’ya balistik füzeler yerleştirmesi bardağı taşıran son damla olmuştu. John F. Keneddy, Küba’yı deniz ablukasına alacak ve dünya, nükleer bir savaşın eşiğinden dönecekti. Tüm bu gerilim Amerika’nın bir daha Küba hükumetiyle uğraşmayacağına dair söz vermesiyle son buldu. Bu söz tutulmayacaktı. CIA, hali hazırda Fidel Castro’ya yönelik suikast girişimleri planlamaya koyulmuştu bile. Castro, 90 yıllık ömrü boyunca 638 kez öldürülmeye çalışılacak, tüm bu girişimler sonuçsuz kalacaktı.

Fidel Castro (sol), Che Guevara (sağ)

Okuma yazma oranı %90 oranına taşındı. Genellikle tıp fakültelerinin ağır bastığı 60 yeni üniversite açıldı. Sosyalist ideolojiyi kalıcı kılmak adına on binlerce kültür merkezi, öte yandan da sayısız spor kompleksi ve enstitüler halka sunuldu. Sağlık hizmeti ücretsiz kılındı ve işsizlik oranı büyük ölçüde aşağı çekildi. Tarımın tek ürüne dayalı olması, Küba’nın SSCB’ye daha çok muhtaç kalmasına sebep oluyordu. Ernesto Che Guevara, SSCB’nin uluslararası çıkarları için tehlike teşkil eden bazı eylemlerde bulunduğu gerekçesiyle devamlı uyarılıyor, yaptıkları engellenmeye çalışılıyordu. Bu duruma daha fazla dayanamayan Guevara, Amerika’da yer alan diğer ülkelerde gerilla hareketleri başlatmak adına yola koyuldu ancak ABD birlikleri tarafından Bolivya’da yakalanarak öldürüldü.

Kaynaklar: Vikipedi, Biography.com, History.com

(Visited 213 times, 1 visits today)