Çoğumuzun farkında olduğu gibi dünyanın neresinde olursak olalım veya hangi zaman dilimine gidersek gidelim birçok kere insanların bizim hakkımızda olan gerekli gereksiz, doğru yanlış ve çoğu zaman onları ilgilendirmeyen konularda saçma sapan, sormadığımız halde yaptıkları yorumlar en az bir kere bile olsa bizi etkilemiştir. Ve bu yorumlar bazen kişilerin haddini aşan, kırıcı ve yargılayıcı eleştirilere dönmüştür. Ama bakacak olursak bu yargılamaların sonunda insanoğlu asıl istediği şeye yani kendi yargılarını insanların hayatı üzerinde etkili olacak kadar önemli bir konuma getirmiştir. Ne yazık ki çoğu birey de bu yargıların hayatları veya davranışları üzerinde hükmetmesine izin vermiştir.
Özellikle bu durumun ülkemiz üzerinde olan boyutuna bakmak gerekirse, bu konuda bir çok kalıp ortaya çıkmıştır. Bu kalıpları örneklendirirsek bunlardan bazıları ve çoğunlukla yaş ortalamasının yüksek olduğu kuşak tarafından kullanılan: “El alem ne der?”, “Ele güne rezil olamayalım”, “Konu komşu ne der” gibi kalıplardır. Bu kalıplardan da çıkarabileceğimiz gibi, ülkemizde başkalarının bizim hakkımızda veya yaptığımız şey hakkında olan fikirleri yaptığımız eylemin doğru veya yanlış olmasından çok daha ön planda olmuştur. Ki bu kalıplardan çıkarabileceğimiz başka bir çıkarım ise toplumumuzda başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü, bizim ne yaptığımız veya nasıl bir kişi olduğumuzdan çok daha önemli bir mesele olmuştur.
Kişisel olarak, toplumun yarattığı başkalarının düşüncelerine gereğinden fazla önem vermek düşünce yapısı birkaç sene öncesine bakacak olursak benim üstümde ister istemez bu algılarla yaşayan bir toplumda büyümekten dolayı etkili olmuştur. Bu etkenlerden dolayı tabii ki bazı durumlarda şahsen herhangi bir sıkıntı görmesem dahi, başka insanların olumsuz yorumlarından etkilenip, moralimin bozulmaması için bazı durumlardan kaçındım .Ama yine de belirtmek isterim ki çoğu zaman başkalarının düşüncelerinin benim isteklerimin önüne geçmemesine önem verdim. Bunun sebebi ise bir yerden sonra kendi içimde düşününce insanların her zaman sizin hakkınızda -sizi tanımasalar dahi- genel düşünce yapıları nedeniyle illa ki sizin hakkınızda bilip bilmeden bir yorum yapma olasılıklarının çok yüksek olup, bunların genellikle kendi problemleri ve yaşadıkları olaylar hatta geçmiş travmalar, başkaları tarafından sert bir şekilde yargılanarak ve bunun normal bir şey olduğuna alıştırılarak büyütülerek, topluma kazandırılan milyonlarca bireyden biri olmalarına bağlamaktayım.
Aynı zamanda insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini belli bir boyuttan fazla umursamak özellikle günümüzde de birçok vakasına rastlanılan anksiyete, depresyon, çeşitli karakter bozuklukları gibi bir çok hastalığa da yol açmaktadır.
Sonuç olarak kişisel olarak hayatımda benim için “el alem” adı altında geçen ve bir önemi olmayan insanların ne düşüneceklerini çoğu zaman umursamadan hareket etmeye çalışmaktayım. Ancak dürüst olmak gerekirse bazı koşullarda kendi mental sağlığım ve gereksiz yorumlara maruz kalmamak için ister istemez bu yorumları da göz önünde bulundurarak hareket etmekteyim.