İnsan, sosyal bir varlıktır ve başka insanlar ile iletişim kurma gereksinimi duyar. Bu nedenden ötürü varoluşunun başından beri diğer insanlar ile bağlantı kurmanın yollarını aramıştır. Güvercin göndermek, duman ile haberleşmek gibi ilkel yöntemler zamanla yerini telgraflara ve mektuplara bırakmıştır.
Fark etmişsinizdir ki artık bu yöntemleri kullanmamaktayız. Bunun en büyük sebebi gelişen teknolojiyi daha rahat iletişim kurmak için kullanmak istememiz. Çok daha hızlı, çabuk ulaşılabilir ve zahmetsiz bir yol varken neden kendimizi zorlayalım ki? İşte tam olarak bu düşünceden yola çıkan Ray Tomlinson, 1971 yılında ilk e-postayı gönderdi ve internetin iletişime katılmasını bu adımı ile başlattı. Elbette ki adımlar bununla sınırlı kalmadı ve internet iletişimi şimdiki halini aldı. Bugünlerde internet üzerinden birisi ile iletişim kurmak, görüşünü kamuoyuna bildirmek ve kitlelere seslenmek dünyanın en kolay işi haline gelmiş durumda. Pek çok sosyal medya platformu üzerinden görüşlerinizi paylaşabilir ve başkaları ile tartışabilirsiniz. Örnek verecek olursam, Twitter isimli platform bunun için birebir. Kullanıcıların 280 harfi aşmayacak şekilde görüşlerini bildirmesine imkan tanıyan platform. 2006 yılından beri aktif bir şekilde kullanılıyor ve şuan da dünya genelinde toplam 330 milyon kullanıcısı bulunmakta. Ülkemizde de olmak üzere pek çok ülkenin demokratik insanları bile bu mecra üzerinden kamuoyuna sesleniyor. Çok basit bir örnek olarak ülkemizin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün Twitter üzerinden Corona Virüs tablosu paylaşıp halkı bilgilendirmekte. Peki ya bu platformları yalnızca medyatik insanlar mı kullanmakta? Hayır, aksine kullanıcı profilinin çoğunu sıradan yani içimizden insanlar oluşturmakta. Bazılarımız yazdıklarını fotoğraflarla desteklerken bazılarımız profil fotoğrafı koymayı bile tercih etmiyor. Bu onların düşüncesini daha yetersiz mi yapıyor veya onların yorum yapabilme haklarını kısıtlıyor mu? Cevap yine hayır. Bu platform -Twitter olsun ya da olmasın- kullanıcılarının görüşlerini bu şekilde de belirtebilmelerine izin veriyorsa bunun sorun olması için hiçbir neden yok demektir.
İnsanların anonim kalma haklarını kullanmaları onlara bir kısıtlama uygulanması için bir sebep olmamalıdır ve olamaz da. Bir yorum hakkında yaptırım uygulanacaksa bunun kişilerden bağımsız olarak, hesabın anonim olduğuna ya da olmadığına bakılmaksızın yapılması gerekir. Aksi takdirde değer verilen ve dikkate alınan şey düşünce değil görüntüdür. Bunun olmaması için herkes uyulması gereken kurallara uyduğu sürece düşüncelerini özgürce ve istediği biçimde belirtebilmelidir.