“Eğitim, insanın toplumsal sorumluluklarını anlamasına yardımcı olmaktadır.” diyen Lev Tolstoy’a katılıyorum. Zaten “Eğitim, bireyin özgür yaratıcılığını kısıtlar.” diyen Pablo Picasso’ya katılanlar eğitim almadıkları için hiçbir şey bilmeden yorum yapan kişilerdir. Eğitim; bir toplumun zenginliğini, bir insanın ise büyüklüğünü gösterir. Kimisi için bu sorumluluklar fazla gelirken kimisi aldığı eğitimin değerini bilir.
Türk tarihine baktığımızda, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı en önemli devrimlerden biri de halka okuma yazma öğretmek olmuştur. Cahiliye Dönemi’ni incelediğimizde ise eğitimsizliğin nasıl bir toplum yarattığını açıkça görebiliriz. Hepiniz “cahil cesareti” diye toplumumuzda kalıplaşmış olan bu deyimi duymuşsunuzdur. Aslında burada anlatılmak istenen eğitimin özgürlüğü kısıtladığını düşünen kesimin, eğitimin özgürlük ve sorumluluk arasındaki dengeyi öğrettiğinin farkında olmamasıdır.
Eğer bir toplumda eğitime önem verilmezse herkes kendi özgürlüğünün peşine düşer ve bu bir felakete yol açar. Düşünün, bugün “Eğitim özgürlüğü kısıtlar.” diyenler, yarın hastalandıklarında doktora gidecekler ama o doktorun nasıl yetiştiğini hiç düşünmeyecekler. Eğer eğitim olmazsa ne hastalandığımızda gidecek bir doktor kalır ne de haksızlığa uğradığımızda başvurabileceğimiz bir avukat.
Lütfen özgürlük ile cahilliği birbirine karıştırmayı bırakalım.