İnsanın karakterini ve düşüncelerine belirlemeyi sağlayan, ülkesini en iyi şekilde temsil edebilmesine yol gösteren, cahillikten her zaman uzak tutan şey eğitimdir. Peki sizce eğitimi sadece erkekler mi görmeli? Kadınlar başarı elde edip ülkesini temsil edemezler mi? Başarı ödülleri sadece erkeklere mi gitmiştir? Ya da soruyu biraz daha değiştirirsek, kadınlar erkekler kadar başarılı olamazlar mı?
Spor, müzik, resim, bilim ve daha birçok alanda kadınlarla ilgili birçok başarı öyküleri vardır. Bunlardan beni en çok ve en derinden etkileyenlerden biri ise Malala Yusufzay’dır. Malala 12 Temmuz 1997 yılında Pakistan’da hayata gözlerini açmıştır. Kendisi ne kadar küçük olsa da yaptığı işler ve başarıları bir o kadar da büyüktür. Kız çocuklarının eğitimi için destek amaçlı yaptığı hareketi, korkusuzluğu ve cesareti sayesinde tüm dünyayı kendisine hayran bırakarak eğitimde çok fazla kız çocuğunun umudu oldu. Hatta ölüm emrinin çıkarılması,başından ve boynundan yediği kurşun bile onun hırsını durdurmadı ve aynı zamanda isteklerinin gerçekleştirmesine engel olmadı. Üstüne üstelik yaptığı işler onun Nobel Ödülü bile almasını sağladı.
Babasının okulunun olması ve aynı zamanda bir eğitimci olması Malala’nın en büyük destekçilerinden biri oldu. Önceleri daha rahat bir yaşam varken hükümetin başına Taliban geçti ve bu yeni gelen yönetimle beraber birçok şey kısıtlandı. Halkın üzerine korku saldı.Kısıtlanan şeylerden bir de kız çocuklarının eğitimiydi. Babasının okulu kapandı. Malala bunu öğrendiği vakit BBC’nin Urduca servisi için blog yazmaya başladı. Blogları Malala’nın yazdığı ortaya çıkınca genç kızı ölümle tehdit ettiler. Fakat Malala asla durmadan kararlı bir halde kız çocuklarının eğitimini her daim savundu ve bunun için hiç durmadan çalıştı. Malala eğitim hakkında görüşlerini ve düşüncelerini savunmasıyla Pakistan’ın ilk “Gençlik ve Barış Ödülünü” kazandı. Malala’nın şöhreti ve popülaritesi arttığından hükümetin kararıyla genç kızı öldürme emri verildi. Malala kendisine yapılan saldırıdan kötü bir şekilde yaralandı ve büyük hasar gördü. Ama sonucunda hayata tutunmayı başardı. Malala taburcu olduğu zaman Taliban’a karşı tepkiler ve protestolar daha da arttı. İmzalanan dilekçeler sayesinde Pakistan’ın ilk ücretsiz ve zorunlu eğitim kanun tasarısı hızlı bir şekilde onaylandı. Ek olarak 2014 yılında Nobel Barış Ödülünden aldığı çok büyük bir miktar para ödülünü de Pakistan’da kız çocuklarına okul yapılması için bağışladı.
Malala’nın beni çok etkilemesinin nedenlerinden biri bilindiği üzere dünyada kendi ülkemiz de dahil olmak üzere çok fazla ülkede fazla sayıda kız çocukları eğitim alamamakta ve bu da ülkelerin her konuda kendilerini geliştiremeyip geri kalmasını sağlamaktadır. Bizler de ülkece daha ileri gelmek istiyorsak kız çocuklarına da okumaları için şans vermeliyiz. Malala Yusufzay’ın da dediği gibi, “Kitaplarımızı ve kalemlerimizi elimize alalım. Onlar bizim en güçlü silahlarımız. Bir çocuk, bir öğretmen, bir kitap ve bir kalem tüm dünyayı değiştirebilir.”