Edebi Sinema
Teknoloji’nin gelişimi ile çoğu eğlence sektörü kendisini hızla büyütmeye başlamıştır. Bu sektörlerden biri ise sinema sektörüdür. Yıllardır sürekli fimler çekilmekte ve insanlar bu filmleri zevkle izlemektedirler. Tabi bunca çeşit çeşit film varken yeni filmlere konu bulmak zorlayıcı olabiliyor. Bu yüzden filmlerine konu olarak önceden var olan edebi bir eseri seçen senaristler fazlaca bulunmaktadır.
Peki edebi eserlerinin sinemada kullanılmasının etkileri nelerdir? Açıkçası edebi eserlerin konularını konu alan filmlerden şu ana kadar çok az olumsuz sonuç görülmüştür. Olumlu yanlar ise çoktur. Eski edebi bir eserin filmi yapıldığı zaman o film esere ışık tutar, eğer unutulmuş bir eserse tekrar gün yüzüne çıkarır, eğer bilinen bir eserse daha da ünlendirir. Tabi bu her film için geçerli değildir. Bir filmin böyle olumlu sonuçlar verebilmesi için hem izleyen kitleyi eğlendirmeli hem de izleyen kişide bir iz bırakmalıdır. Bunun için ise güzel düşünülmüş bir senaryo, yetenekli oyuncular, güzel dekore edilmiş sahneler gibi unsurlar lazımdır. Bazılarına kolay gözükebilir zaten var olan bir konudan film çıkarmak ancak böyle düşünen insanların kaçırdığı çok önemli bir unsur vardır. Çoktan ünlü olan bir edebi eserin filmi çıktığında filmin kalitesi beklentilerin altında gelirse normal bi filme göre çok daha fazla eleştiri alır, hatta kitabını daha okumamış kişileri kitaptan bile soğutabilir. Yani umulduğundan çok ters tepkiler ve sonuçlarla karşılaşılabilir. Edebi bir eserin filmini çeken ekibin üstündeki baskı normal bir filme göre çok daha fazladır.
Tabi bu hiç bir edebi eserin filmi çekilmemeli demek değil. Bu tarz filmlerin beklentisinin daha çok olduğu ve edebi eseri okuyan kişileri arttırma veya azaltma gücü olduğu doğrudur ama profesyonel ve yetenekli bir ekiple mucizeler ortaya çıkabilir. Örnek olarak Suzanne Collins’in kitabı ‘Açlık Oyunları’, Stephanie Meyer’ın kitabı ‘Alacakaranlık’ ve J.R.R Tolkien’in kitabı ‘Yüzüklerin Efendisi’ verilebilir. Bu kitaplar filmleri çıkmadan önce de ünlülerdi fakat filmleri çıktıktan sonra kitapların okuyucu sayısında büyük artışlar gerçekleşti ve bu kitap serilerinin fan kitlesi gittikçe büyümeye başladı.
Sonuç olarak edebi eserlerin sinemada kullanılması çoğunlukla kitabın okuyucu kitlesini olumlu etkiler. Bu yüzden edebi eserlerin filmlerin konusu olarak kullanılması hem yazara hem de filmde emeği geçen herkese yararlı olmanın yanı sıra halkı da bilgilendirmektedir. Hem eğlenip hem bilgilenmek için sinema gerçekten iyi bir aracıdır ve edebi eserlerden uyarlanmış filmler sayesinde insanlar bilmedikleri kalitesiz filmlerle zaman kaybetmektense önceden duydukları ya da okudukları bir kitabın filmine giderek kaliteli bir film görme ihtimallerini arttırırlar. Yani edebi eserleri konu alan filmler iyi yapıldığı sürece gayet yararlıdır ve böyle daha çok filmin çekilmesi sinema sektörünü geliştireceği için desteklenmelidir.