Her insan hayatında bazen, asla bitmeyeceğini düşündüğü zamanlar geçirir. Bu zamanlarda kendilerini çok yıpratabilirler ve bu da hayatta kendisine zarar verecek olaylara sebep olabilir. İşte bugün anlatacağım hikaye de, bu zamanlardan birine örnek olacaktır.
Kazım 27 yaşındadır ve özel bir yazılım şirketinde 5 senedir çalışmaktadır. Kazım, bu işe hem üniversite yıllarını hem de 5 senesini verse de asla yazılımdan zevk almamıştır ancak para geçimini rahatça sağlamak ve kolayca iş bulabileceği bir yerde okumak amacıyla yazılım okumuştur. Ne kadar bu işe 5 senedir katlansa da bir akşam, üniversite arkadaşı Mert’in, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşım sebebiyle çok hüzünlendi. Hüzünlenmesinin sebebi ise hayallerinin peşinden gitmek yerine parayı seçmiş olmasıydı. Kazım’ın asıl hayali, arkadaşlarıyla beraber bir müzik grubu kurmaktı aslında. Ancak üniversiteden mezun olduklarında maalesef hepsi kendi yollarına ayrılmıştı. Mert’in yaptığı paylaşımda, Mert birkaç insanla beraber bir şarkı söylüyorlardı ve Brezilya’da görünüşe göre güzel bir hayat
a sahipti. Bunları gördükten sonra Kazım, arkadaşı için ne kadar mutlu olsa da o akşam uzun uzun düşündü ve bunun sonucunda ise kendi hayatını derinlemesine sorgulamaya başladı. Bu uzun sorgulamanın ardından büyük çaplı bir depresyona sürüklendi. Bu depresyon, gelecek günlerde onun iş yerinde sıkıntılar çıkmasına ve insanlarla karşılıklı ilişkilerinde çatışma yaşamasına sebep oldu. Kazım, artık dayanamıyordu. Hayat, onu bir oyuncakmış gibi sağdan sola fırlatıyordu ve durmak bilmiyordu. Kendi üzgün hayatında da yalnızlık olunca işler daha da kötüye gitti. İşte bu sırada, Kazım artık tek bir çözüm yolu olduğunu düşünmeye başlamıştı. Bu acıyı durdurmak için tek çarenin kendi hayatını sonlandırmak olduğunu düşündü. Kendini hazırladı, işlerini bitirdi ve evinin çatısına çıktı. Tam kendini aşağıya bırakıp sonsuzluğa doğru yola çıkacakken, ona doğru bir ses geldi: “Sakın bir adım daha atma!”. Kazım, bunu duyunca çok şaşırdı. Kimdi bu olay esnasında onu durduracak olan kişi. Bu kişi aslında daha önce hiç tanışmadığı bir apartman görevlisiydi. Bu iyi kalpli görevli, Kazım’ın yapmak üzere olduğu bu korkunç olayı durdurmaya çalıştı. O akşam Kazım ile beraber uzun bir konuşma geçirdiler. Görevli, Kazım’a hayatta bazen bu tür şeylerinin herkese yaşanabileceğinden bahsetti.
Herkese bu olayların yaşandığından ancak önemli olan şeyin asla pes etmememiz olduğunu çünkü hayatın ne kadar bu karamsar tarafı olsa da, her zaman ayakta kalıp pozitife doğru yaklaşmamız gerektiğini söyledi çünkü hayat belirsizdir ve her an her şey olabilir. Tek bilmemiz gereken şey, her zaman etrafta bulunmamızı gerektirecek bir sebep ortaya çıktığını unutmamaktır. İşte bu dersi öğrenen Kazım, biraz süre alsa da pozitife doğru ilerledi ve o her zaman nefret ettiği işten ayrılarak, hayali olan bir müzik grubunda yer almayı hedefledi ve sonunda başardı. Bu başarının ardından arkadaşlarıyla beraber bir ev tutarak beraber mutlu bir hayata doğru yolculuğa başladılar. İşte bu hikayeden de çıkaracağınız gibi, hayata asla sırtınızı dönmeyin. Evet, bazen size art arda zorlu zamanlar yaşatabilir ama unutmayın ki, her işin sonunda bir mutluluğu size ulaştıracaktır.