Annemin odama girip içeriyi havalandırmak için penceremi açtığı sırada bu pazar gününe yorgun bir şekilde uyanmıştım. Yorganın altında olmama rağmen beni ürperten bir soğukluk vardı. Daha fazla bu hisse dayanamayıp yatağımdan kalktım ve odamdan çıktım. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltımı hazırlayan annemin beni mutfağa çağırdığını duydum ve koşar adımlarla mutfağa gittim. Günün en önemli öğününü aldıktan sonra dişlerimi fırçaladım ve hayatımı değiştiren, beni başka bir evrene ışınlayan bilgisayarımla baş başa kaldım.
Bu gün benim için çok özel bir gündü. Çünkü bugün uzun süredir ciddi olarak oynadığım bir oyunun turnuvası vardı ve ben de bu turnuvaya yaklaşık olarak 2 ay önceden katılmıştım. Yorgun bir şekilde uyanmamım sebebi de buydu. Bütün gece antrenman yapmıştım ve kendimi hazırlamıştım. Aileme bu turnuvaya katılacağımı söylememiştim. Çünkü onlar da her aile gibi benim oyunlardan çok derslerime daha çok düşkün olmamı isterler. Onlara böyle bir şey söylediğimde boş işlerle karın doyuramayacağımı söyleyip düzgün bir mesleğimin olması için derslerime asılmam gerektiğini söylüyorlardı. Okuldan her geldiğimde 2 saat antrenman yaptıktan sonra derslerime de vakit ayırıyordum. Zamanımı iyi kullandığım için notlarım düşmemişti. 2 saat sonra başlayacak olan turnuvaya son hazırlıklarımı yaptım ve ellerimi ısındırdım. Turnuvada ilk 5 kişi arasına girebildiğim takdirde yüklü miktarda para ödülü kazanacaktım.
Turnuva başladı ve konsantre olup ciddi bir şekilde oynamaya başladım. İlk başta kötü başlasam da sonradan durumumu toparladım ve 100 kişinin içinden ilk 25 kişiye kadar yükseldim. İlk defa profesyoneller tarafından hazırlanmış bir turnuvada oynadığım için çok heyecanlıydım ve hata yapmamak için olabildiğince az risk alıyordum. Zaman ilerliyordu ve etrafımdaki insanlardan daha uzun süre yaşadım. Kendimi güvenli bölgeye aldığım sırada nereden geldiğini göremediğim bir kurşun ile öldüm. Bir anda şok oldum ve aynı zamanda da üzüldüm. Çünkü o kurşunun nereden geldiğini görebilseydim ona göre kendimi savunabilirdim. Bu da benim tecrübesizliğim oldu fakat kaçıncı olduğumu gördüğümde kendime inanamadım. 4. olmuştum. Erken sevinmemek için maçın sonuna kadar bekledim ve 10 bin türk lirası para ödülü kazandığımı gördüm. Sevinçten yerimde duramıyordum ve içeriye koşup bunu aileme anlattım. Benim sevincime ortak oldular ve onlar da çok sevindiler.
Kazandığım bu parayla kendi bilgisayarıma daha iyi ekipmanlar aldım ve oyun deneyimimi arttırdım. Hayatım boyunca yaşadığımın en güzel deneyimdi. Bu sayede e-spor kariyerime başlama fırsatı bulmuştum ve kendimi kanıtlamıştım. Her şey daha yeni başlıyordu…