E-Depresyon

Dünyada üç milyar insan sosyal medya kullanıyor. Bu da neredeyse toplam dünya nüfusunun yüzde 40 demek oluyor. Ayrıca yine araştırmalar günde ortalama iki saatimizi sosyal medyada geçirdiğimizi gösteriyor. Peki bu kadar fazla kullanılan ve her yaşta insanın istediği zaman erişebileceği sosyal medyada acaba sadece zamanımızı değil ruhsal sağlığımızı da mı feda ediyoruz?

Yapılan başka bir araştırmanın da gösterdiği gibi sosyal medyanın kadınları erkeklerden daha fazla depresyona soktuğu gözlenmiştir ki bence bu araştırma maalesef doğrudur. Çünkü hepimizin de bildiği gibi kadınlar sosyal medyayı erkeklerden çok daha fazla kullanmakta ve ona daha fazla önem vermektedir. Mesela bir örnek verecek olursam çoğu kadın beğenileri ve takipçileri sadece birer rakam olarak görüyor ve altına gelen yorumları da fazlasıyla dikkate alıyor. Bu da tabi ki onları sosyal medya konusunda daha hassas yapıyor. Zaten günlük hayatta da her şey öyle değil midir? İnsan neye en fazla önem verir ve onunla ilgilenirse en büyük üzüntüyü ondan çekmiyor mu? Bunun yanında internet zorbaları da insanlar üzerindeki depresyon riskini arttıran faktörlerden. Bu tip insanlar genellikle başka insanların gönderilerinin altına onlarla ilgili kötü fikirlerini bildiren ya da aşağılayıcı şeyler yazarlar. Bu da özellikle depresyonun kötü etkileri altındaki insanları etkiler ve kendilerine olan güvenlerini azaltır. Hele bir de çoğu kadın gibi sosyal medyayı fazla kullanıyor ve orada olan şeyleri ciddiye alıyorsanız işte o zaman iyice bunalıma girersiniz.

İnsanlar ise bazen bazı acıların ya da üzüntülerin paylaştıkça azaldığını söylerler bazen bu sosyal medyada da öyle olur. Başkalarının kendi stresini paylaştığı Twitter da sosyal medya içinde en büyük stres kaynağı. Fakat kadınlar Twitter’i kullandıkça daha az strese giriyorlar. 

Sonuç olarak bence cinsiyet fark etmeksizin herkes sosyal medyada gezinirken gördükleri şeyleri çok da kafalarına takmamalılar. Ayrıca kendi gönderilerine ya da fotoğraflarının altındaki yorumlar beğeniler ya da hesaplarındaki takipçi sayısı onlar için sadece birer rakam olarak kalmalıdır. Bu sayede sosyal medyadaki karmaşanın ve insanlar üzerinde yarattığı psikolojik baskıdan kurtulabilmemiz mümkün olacaktır.

 

 

 

(Visited 42 times, 1 visits today)