Düzen Sanılan Eşitsizlik

Toplumsal cinsiyet rolleri, bir kişinin cinsiyetine göre uygun görülen davranışların bütününe denir. Kültürden kültüre değişen bu davranışlara uymayan bireyler toplumda hor görülür ve toplumdan dışlanırlar. Peki bu ne kadar doğru?

İnsanları seçemedikleri cinsiyetlerine göre bir kalıba koyup onların yapabileceği ve yapmak isteyeceği tonlarca şeyden hakkımız varmışcasına engel olmak ve bunu  toplum düzeni olarak tanımlamak… İnsan doğumundan itibaren bu kalıplara maruz bırakılarak kendisi için doğru olanı bir başkası doğru görmüyor diye yapmaktan vazgeçiyor. Bunun bir örneği de geçmişte kadının yeridir. Bir kadının fikir ve düşüncelerinin, isteklerinin veya aldığı eğitimin hiç bir önemi yoktu, yazar olmak isteyen bir kadın yazamazdı çünkü ona öyle bir hak verilmemişti, eğitim almak isteyen bir kız ancak babasının izniyle bunu gerçekleştirebilirdi. Aynı zamanda bu toplumda doğru bir davranış olarak görüldüğü için kadınların sesini çıkartamaması, toplumsal cinsiyet rollerinin eşitsizliğe yol açtığının bir kanıtıdır. Diğer tarafta erkeğin cinsiyeti yüzünden sert olması gerektiğinin, ağlamasının onu güçsüz bir insan yapacağı düşüncesinin topluma verdiği zararlar göz aradı edilmemelidir. Bu cinsiyet rollerinin önüne geçebilmek için yapılabilecek birçok şey var ancak  bilinçli insan sayısısı çok az, ister istemez çoğumuz cinsiyetçi söylemleri hayatımızda kullanıyoruz. Bunlar: adam gibi yap, kız gibi koşma, erkek dediğin … , kadın dediğin… vb. söylemlerdir. Bu durumu engellemek için çocukları erken yaşta uyarmak, konu hakkında seminerler düzenlemek, bu söylemleri kullanan insanları uyarmak gibi çözüm yolları üretebiliriz


Peki ya toplumsal cinsiyet rolleri olmasaydı? İnsanlara sınırlar koymayan bir toplumda insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilir, erkekler ve kadınlar cinsiyet ayrımı olmaksızın istediklerini yapabilirlerdi. Bu sayede cinsiyet rollerin getirdiği adaletsizlik ortadan kalkar, eşitliğin ön planda olduğu huzurlu bir toplumda yaşardık. Eşitlik bizim ülkemizde olduğu gibi bir çok ülkede olduğu varsayılan bir kavramdır ancak hem bizim ülkemizde hem de diğer ülkelerde eşitliğin getirdiği adalet sistemi yok. Aile fertlerinde erkek çocuğa gösterilen ayrıcalık, mesleklerdeki ayrımcılık, kız çocuklarının hor görülmesi gibi örnekler verebiliriz. Bu eşitsizliği sağlayan cinsiyet rolleri toplumda birbirini üstün görme, küçümseyici ve alaycı tavırları da beraberinde getiriyor.

Özetlemek gerekirse toplumsal cinsiyet rolleri toplumsal düzeni değil düşünce ve fikir özgürlüğünü engelleyen, toplumun huzurunu bozan, eşitsizliği sağlayan bir sistemdir. Bu sabit fikirli, cinsiyetçi sistem devam ettikçe gelişmeyen, yeni fikirler üretmeyen ve birbirini hor gören insanların olduğu düzensiz bir toplumda yaşamaya devam ederiz.

 

 

 

(Visited 50 times, 1 visits today)