Duygusal Hayvanlar

Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde, hayvanlar da insanlar gibi çalışabilen ve duyguları olan yaratıklardı. Her sabah, sabah güneşiyle birlikte, orman halkı işlerine başlardı. Zeki bir goril, ormanın en yüksek ağaçlarından meyve toplar, ardından kasaba meydanına getirir, tüccarlarla anlaşmalar yapardı. Yılanlar, sakin ve derin zekâlarıyla, toprak altındaki tünelleri inşa ederdi; onlara kimse yaklaşamazdı.

Bir gün, ormanın en genç üyelerinden biri olan tavşan, bir yanlış anlamadan dolayı bir diğer hayvana üzülüp ona zarar vermişti. Diğer hayvanlar, bu olay karşısında derin bir üzüntü içindeydi ama ne zaman ki tavşan, özür dilemek için tüm kalbiyle çalışarak, zarar verdiği yere çiçekler ekmeye başladı, ormanın sakinleri bir araya gelerek ona destek oldular.
Böylece, hayvanlar yalnızca işlerini yapmaz, aynı zamanda birbirlerinin duygularını da anlarlardı. Her bir hareket, her bir bakış, adeta bir insanınkine benzerdi. Birlikte çalışarak, hem ormanı güzelleştiriyor hem de kendilerini daha insansı bir şekilde ifade ediyorlardı. Orman, bir zamanlar hayal edilemeyecek bir yerken, şimdi gerçek bir topluluk haline gelmişti. Yani aynı insanlar gibi yaşıyorlardı. Tüm hayvanlar emekle bir şeyler kazanıyordu. Duyguları vardı artık hayvanların üzülme gibi

(Visited 4 times, 1 visits today)