Duyguların Karamsarlığı

   Ben aslında klasik bir tabloyum. Ben 3 kişilik bir ailenin evinde yaşıyorum. Bu eve 3 sene önce geldim. Ev yepyeniydi tabi evin ilk, önemli parçalarındandım. Mevsimlerin güzelliğini ne yazık ki camdan izleyebiliyordum. Ve bu olay da çok sıkıcı oluyordu çünkü kışın karda oynamak çok zevkli görünüyordu. Ev sahibim beni ve kış mevsimini çok seviyor. Ailesiyle birlikte yaşıyor. Ben eve geldiğimden beri birlikte takılırız can dost gibi takılırız. Genellikle yanıma gelip benle konuşur. Onun içindeki duygular çok karmaşık. Onun duygularının dışa vurulmuş haliyim galiba ondan benle konuşuyor. Ev sahibim beni sürekli temizler, evin temizliğini önemsediği kadar benim de temizliğimi önemsiyor. Evde sessiz, sakin bir şekilde duruyorum sürekli. Hep birlikte arkadaşız aslında bu evde.

   Ara ara yanıma gelir, üzgünken derdini anlatır. Tabi o anda benim iç sesim keşke ona yardım edebilsem, nasıl edebilirim diye düşünüyordu. Sadece üzgünken değil ev sahibi sürekli benim yanımda. Evde bazen ailesiyle kavga ediyor bazen de arkadaşlarıyla eve geliyor mutlu mutlu. O üzgünken benim de içimde bir karaltı oluşuyor. Yine neye üzüldü bu kız diyorum. Ailesi onu çok sık boğaz ediyor. Ve o bu durumdan hiç memnun değil. Kız ne yapacağını bilmeden hayatta kalmaya çalışıyor bu ailesiyle. Ailesi kıza istediklerini alarak onu mutlu ettiklerini zannediyor ama tam da aksine kız aslında gerçek bir ilgi bekliyordu ailesinden, alışveriş değil. Kızın sadece bir, iki tane gerçek arkadaşı var. O arkadaşlarını kendinden bile çok seviyordu. Bir ben bir de diğer arkadaşları anlıyordu onu tabi ben konuşamadığım için kendini evde yalnız hissediyordu. Açık olursam bu evde o da olmasa bende kendimi yalnız hissederdim.

Kız çok tatlı biri ama ailesi onun ergen tavırlarından bıkmış gibiydi. Kızın bu konuda haklı olduğunu düşünüyorum. O ergenlikte olabilir, sinirli olabilir ama ailesinin ona iyi davranması gerekir ve ona her ne olursa olsun destek çıkması gerekirdi. Ama ailesi inatla kızı hiçbir zaman dinlemeyip sürekli kıza suç bulurdu. Tabi ben de içimden aslında sizin suçunuz deyip kızla empati kurmaya çalışırdım. Eve geldiğim günden beri kızın içindeki mutsuzluk beni de mutsuz ediyordu. Ama eninde sonunda kızın mutlu olacağına dair bir ümidim vardı. Bir gün beni alıp kendi evine çıkacak ve ikimiz birlikte mutlu olacaktık. Beni çizen ressama buradan sesimi duyuruyorum. İyi ki beni böyle karamsar çizmişsin çünkü senin sayende arkadaşımın duygularını anlayabiliyorum. Burada o kadar mutluyum ki arkadaşımı mutlu etmeye çalışmak benim için çok önemli. Onun ve benim mutluluğum için…

(Visited 8 times, 1 visits today)