
İnsanın kendisini daha iyi ifade etmesi icin ilk önce kendini anlaması ve yaşadıklarını anlamlandırması gerekir insanın kendini ve yaşadıklarını anlamdırması cok onemli ve degerli bi degerdir aslında. İnsan kendini daha iyi ifade etmek istiyorsa ilk önce yaşadığı olayları teraziden geçirip guzel dersler edinmelidir o dersler gelecek adına cok şey katar bize. Aynı hataları tekrar tekrar yapmaktan uzaklastırır o dersleri bizden. Aldığımız dersler gelecekteki dogru kararlarımıza dönüşür. Ders alırken ne kadar acı çekersek çekelim o acıların her zaman gelecekte bir geri dönüşü olur bize hatalarımız bizim olgunluğa goturur kısacası. Kendini anlamak sanılanın aksine zordur .kendinizi anlamak icin ilk olarak Kisiliginizi tanımak temel değerlerinizi tanımak gerekir. Kendinizi tanınak icin zaman da gerekmektedir. İnsanın kendini daha iyi ifade etmesi yazmanın aksine okumaktan geçer. Bazı şiirler vardır ki insana tüm duyguları yaşatır. Bunların en büyük örneği Cemal Süreyya’nın “Sizin hic babanız öldü mü ?” , atilla İlhanın “”3. Şahsın şiiri” , Özdemir asafın “lavinia” şiiri gibi şiirlerdir. Bu şiirlerin , kitapların icimdizde oluşturduğu duygular da içimizdeki bazı şeyleri hatırlatır bize. Bazen içimizdeki boşluğu tamamlar bazen unutulduğunu sandığımız anıları , duyguları bize tekrardan hatırlatır.Kendimizi ifade ederken bulamadığımız duyguları aslında kitaplar ve şiirler verir bize yaşamaya korktuğumuz duyguların kaçınılmaz oldugunu anlarız aslında, her korkuttuğumuz duygu kendimizi anlamayı 1 adım daha uzaklaştırır bizden. Her korkup yaşamayı es geçtiğimiz duygu da içimizde hazır bir bomba gibi patlamayı bekler. Duygular ortaya çıktığında ise insan anlamıs olur kendini. Kendini duyguları ortaya çıktığında anlayamamış bir insan göremezsiniz. İnsan yazdığında ise kendini anlayamaz, çünkü insan kendi anladığını yazar, kimde anlamadığı şeyi yazamaz. bazen anlamaya çalıştığını yazar ama insan tam anlamıyla kendini yazarak anlayamaz. Ben de çok yazarım , ama ben ortaya çıkan duygularımı yazarım ortaya çıkmayan duygularımı ise okuyarak kesvetmeye çalışırım. Kendilerini toplum önünde ifade etmeye korkan ve zorlanan insanlar yani kısaca anksiyete teşhisi olan insanlarda da kendilerini ifade etmek icin yazmayı da tercih ettiklerini görüyoruz. Yani Yazmak bir çok insanın da ilacı olmus durumda. Mesela şairler ve yazarlar icin de yazmak bir ilaç haline gelmis. Onlar duygularını yazarak ifade etmekte ustalar. Yani kısacası ben kendimizi tam anlamıyla iyi ifade etmek için okumayı kendimizi ifade etmeyi öğrendikten sonra da yazmayı tercih ediyorum.