Duygu Taşı

Bir sabah uyandığımda hiçbir şey hissetmiyordum; yani hiçbir duyguyu. Ne neşeliydim, ne mutsuzdum  ne de huzurluydum. Bomboştu içim. Kahvaltımı yapıp okula gittim ve en yakın arkadaşım, benimle bir daha konuşmak istemediğini söyledi. Normalde üzülmem gerekirdi ama ben hiçbir şey hissetmiyordum. Bu konu hakkında arkadaşlarımla konuştuğumda, onların da benimle aynı şeyleri yaşadığını öğrendim. Meğerse bütün dünya hiçbir duygu hissetmiyormuş. Bu da demek oluyor ki gizli bir yerde tutulan Duygu Taşı çalınmıştı. Duygusuz olmanın çok kötü bir şey olduğunu biliyordum, bu yüzden ne olursa olsun Duygu Taşı’nı geri almalıydım.

Bu durum üzerinde uzunca düşündükten sonra  Duygu Taşı’nın kim tarafından çalındığını fark ettim. Duygu Taşı’nı, benim eski en yakın arkadaşım çalmıştı. Çünkü bana küsmesi, bana karşı bir nefret veya kötü bir duygu beslemesi anlamına geliyordu. Ayrıca o gün kimsenin duyguları yoktu; sadece Duygu Taşı’nı çalan bir insanın duyguları olabilirdi. Suçluyu bulmuştum şimdi sıra taşı bulmaya gelmişti. Evine saklayacağını hiç düşünmüyordum; o yüzden sadece ikimizin bildiği gizli yerimize doğru yola koyuldum. Mağaramıza doğru gelmiştim. Elimi kapıya koyunca yüksek bir gürültü ile kapı açıldı. Özel kasaya gitmek için içeri girdim. Bir de ne göreyim? Her yer lazer ışınlarıyla kaplıydı ve uzaktan da kasa görünüyordu. Çok iyi biliyordum ki arkadaşım bana zarar vermek istemezdi, bu sadece bir ışık gösterisi olmalıydı. Lazerlerin içinden hiçbir şey yokmuş gibi geçtim. Doğru tahmin etmişim, cidden bu bir ışık gösterisiymiş. Kasayı açtım ve Duygu Taşı’nı buldum. Bu taşı yetkililere teslim etmem gerekiyordu. Gerekli kişileri arayıp bu taşı teslim ettim. Bir iki saate duygularım geri gelmişti.

Arkadaşımın neden böyle bir şey yaptığını merak ediyordum. Evine gittim. Çok üzgün görünüyordu. Neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda asıl nedenini öğrendim. Meğerse köpeği kötü bir hastalığa yakalanıp kurtulamamış; arkadaşım da çok üzüldüğü için duygularını yok etmek istemiş, Duygu Taşı’nı çalmış ama kendi duyguları yok olmamış. Bana küsmesinin nedeni, sadece çok öfkeli olduğu için saçmalamış. Benden özür diledi. Ona duyguların çok önemli olduğunu ve ne olursa olsun duyguların hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyledim. Böylece eski yaşamımıza geri döndük.

 

(Visited 3 times, 1 visits today)