Auguste Rodin Kimdir?
Rodin, Paris’te 1840 yılında doğmuştur. 14 yaşında dekoratif sanatlar okuluna girmiştir. Heykeltıraş Jean Baptiste Carpcaux ile heykel çalışmış, 1857’de Ucolc des Bcaux-Arts’a başvurmuş ama üç kez reddedilmişti, ertesi yıl dekoratif duvar ustası olarak çalışmaya başlamıştır.
14 yaşında girdiği La Petite École isimli özel okula gittiğinde heykele olan becerisini farkedip desen ve çizim üzerine olan yeteneklerini geliştirmeye başlamıştır. Bu okulda hareketli modelleri akıldan resimleme üzerinde çalışmıştır. Okuldan mezun olunca 1857-1858 yıllar arasında üç kez girdiği Ecole des Beaux-Arts’ın sınavını kazanamamıştır. Sonra Sevres Kenti’ndeki porselen fabrikasında çalışmaya başlamıştır. Aynı yıl ilk eseri Kırık Burunlu Adam’ı yapmıştır.
The Thinker
“Düşünen Adam” heykeli Rodin’in aldığı ilk büyük sipariş ve gerçekte hiçbir zaman bitiremediği 5 metreyi bulan ‘’Cehennemin Kapıları’’nda yeralan figürlerden biridir. Rodin Danteden ilham alarak bu eseri yapmıştır. Dante’nin şiirine ilgi duyarak şiirden en karanlık bölüm olan Cehennem’i seçmiştir.
Rodin, çalışırken durmadan küçük heykeller yaratıp, Cehennem Kapıları’ndaki figürlerin arasına koyarmış. Rodin, bu eseri için ”Yaşamımın heykelleştirilmiş günlüğü…” demiş, çünkü kapı için çalışırken yarattığı küçük heykeller; daha sonra Adem, Havva, Düşünen Adam gibi birçok ünlü heykelinin yaratılışına yol açmıştır.
‘‘Düşünen Adam’’ heykeli ‘’Cehennemin Kapıları’’ eserinin en tepesinde yer alır. Düşünen Adam’ın küçük boyutta dökümü 1880 yılında yapılmış ve ilk kez 1888’de Kopenhag’da sergilenmiş. Büyük boyuttaki haline bronz döküm olarak 1902 yılında başlayan Rodin, bunu 1904 yılında tamamlamış. Salon de Paris’de sergilenmiş. Son halini 1906da bulan Düşünen Adam, 1922 yılında Rodin Müzesi’ne taşınmış. Heykelin orjinali günümüzde, Paris’te Rodin’in müzesindedir.
Düşünen Adam heykeli, tüm dünyada felsefi düşünmenin simgesi haline gelmiştir. Zamanla pek çok kopyaları yapılan eser; Belçika, Almanya, Norveç, Japonya, Fransa, Danimarka gibi farklı ülkelerde müzeler ve üniversitelerin bahçelerinde süslenmektedir
Ama hiçbir ülkede, Düşünen Adam heykelini bir akıl hastanesinin bahçesine koymak, kimsenin aklına gelmemişti. 1950 yılında Türkiye’de, bu heykel Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bahçesine koyulmuştur.
Bu olay şöyle gerçekleşmiştir başhekim Fahri Göktulga, Düşünen Adam’ı ilk önce bir dergide görmüş ve heykelin bir kopyasının hastane bahçesinde yapılması aklına gelmişti. Ama bu iş için gereken para yoktu. Bu sırada hastanede olan heykeltıraş Kemal Künmat’tan heykelin yapımı için yardım ister. Künmat yardımı kabul etip kocaman bir kaya, heykelin yapılacağı alana taşınır.
Kaya, heykeltıraşın elinde şekillenip Düşünen Adam oluşmaya başlarken Künmat yaptığı yardım karşılığını ister. İstediği ücret o günlere göre oldukça yüksektir. Hastane yönetimi Künmat’ı ikna etmek için onu en iyi odalarda ağırlarlar ama başarılı olamaz. En sonunda heykeltıraş, heykeli yapmayı bırakıp hastaneden ayrıldı.
Düşünen Adamın çenesini yaslayacağı kolu yapmadan bırakıp gider. Bu durum altı ay kadar sürer. Altı ayın sonunda hastaneye depresyon tedavisi için yatan yüzbaşı Mehmet Pişdar, tek kollu Düşünen Adamın, eksik kalan kolunu tamamlayacağını iddia eder. Önceleri, Pişdar’ın bunu başarabilecek yeteneğe sahip olup olmadığından şüphelenildiğinden ayrı bir yerde, taşı yontarak kolu yapması istenir. Sınavı başarıyla geçen yüzbaşıya heykeli tamamlama izni verilir. Üstelik heykeli tamamlaması karşılığında hastaneden taburcu edileceğinin de sözü verilir. Böylelikle yarım kalan kol da tamamlanır ve heykel son halini alır.