Düşünce Özgürlüğü

fade özgürlüğü (ya da konuşma özgürlüğü) Birleşmiş Milletler tarafından insan hakları evrensel beyannemesi’nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen bir haktır.

Elbette ülkeden ülkeye bu hak daha değişik uygulanabilir. Devletlerin otoritesinde yaşayan ülkelerde o devletin sansürleri uygulanabilir. Ancak liberal demokrisilerde de sansür değişik formlarda bulunabilir.

Bunun akabinde gelen açıklayıcı “International Covenant on Civil and Political Rights”  19. maddeyi şöyle açıklar:

  1. Herkes engel olmaksızın fikirlere sahip olmalıdır.
  2. Herkesin ifade özgürlüğü hakkı olmalıdır; bu hak, her türlü bilgi ve fikirleri sınır olmaksızın, sözlü, yazılı, basılmış, sanat veyahut da herhangi dilediği bir medya ortamıyla öğrenme, alma ve verme hakkıdır.
  3. 2. bölümdeki haklar özel haklar ve sorumluluklar getirir. Bu doğrultuda bazı limitler kanunlar tarafıyla uygulanabilir:
  4. a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı;
  5. b) Ulusal güvenlik, halk düzeni, veyahut da halk sağlığı ve huzuru.

20. madde de; şiddet progandalarını yasaklar. 19. maddenin üçüncü bölümünde belirtilen iki bend, gerek monarşik, gerek militarist, gerek muhafazakar rejimlerin talepleri doğrultusunda eklenilmiştir.

Ülkemizin İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi tercümesinin 19. maddesi şöyle der;”Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.”

Türkiye’de İfade Özgürlüğü konusunda; kanunlar çatışmaktadır. Anayasa’nın bir kanunu insanlara fikir özgürlüğü sunarken, tekrar Anayasa’nın başka bir bendi veya ceza kanununun başka bir kanunu da buna izin vermez.

Örnek olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25. maddesine göre:”Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.”

Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Göz ardı edilen bu madde ardından gelen; 26. madde ” Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” üzerinedir, 2001 yılı itibarı ile de Anayasa değişikliğine gidilerek bu hak Anayasa’dan kısmen çıkartılmış ve ceza mahkemelerine verilmiştir. Ancak; hâlen 25. madde üzerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Bu da Anayasa’da bulunan iki kanunun art arda gelmesine rağmen çakıştığını vurgular.

Peki ya ülkemizde düşünce özgürlüğü ile alakalı bu kadar madde ve kanun varken gerçekten ülkemizde düşünce özgürlüğü var mı?  Cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğanı eleştirdiği için sadece 2017’de 20 bin 539 soruşturma başlatıldı, 6 bin 33 ceza davası açıldı.

Şimdi size soruyorum söylediğim bu bilgiye dayanarak sizce ülkemizde düşünce özgürlüğü var mı? benim fikrimce ülkemizde düşünce özgürlüğü diye birşey yok o zaman şöyle yapsak internet ortamında bireyler anonim olarak herhangi bir konuda fiikir beyan etme özgürlüğü,belli kurallar çerçevesinde düzenlense?

Bence bu pekte fena bir fikir gibi durmuyo çünkü insanlar madem kendi fikirlerini söyledikleri zaman içeri alınıyor veya para cezasına mahrus kalıyorsa bu gayet iyi bir fikir gibi duruyor. En azından belki hükümet bu fikirleri dikkate alır ve kendine çeki düzen vermeye çalışır bu gerçekten de iyi bir fikir dostum…

(Visited 95 times, 1 visits today)