Gözlerinizi kapatın ve derin bir nefes alın. İçinize çektiğiniz havanın akciğerlerinize dolduğunu hissedin. Saniyeler içinde yaptığınız bu eylemin aslında ne kadar önemli olduğunun ve sahip olduğumuz mükemmel sistemin farkına varın. Nefes alabilmenin ne kadar değerli olduğunu düşünün. İzin verin içinde günlerinizi geçirdiğiniz bedeninizin eksiksiz ve sağlıklı bir şekilde nefes alıp verebildiği gerçeği, sizi mutluluğa sürüklesin.
Etrafınıza bakın. Sevdiklerinizi, sizi sevenleri tek tek aklınıza getirin. Ne zaman canınız sıkılsa, kendinizi üzgün hissetseniz, daralsanız bir arayışınızla size saatlerini ayırabilecek en az bir insan getirin aklınıza ve hayatınızda böyle birine sahip olduğunuz için teşekkür edin. Değer verdikleriniz yanınızdayken onlara sarılın, sevdiğinizi söyleyin. Bazı insanlar için ne kadar önemli olduğunuzu düşünün. Darda kaldığınızda size uzanacak ellerin olması eşi benzeri olmayan bir şans
Kafanızı kaldırın ve tavanınızı izleyin. Hava çok sıcakken ya da her yer bembeyaz karla kaplıyken sizi sert hava koşullarından koruyan bir çatının altındasınız. Yorgunluktan önünüzü göremezken sıcacık bir yatağa girebilmenin şu an tahmininizden daha çok insanın dilekleri arasında olduğunu kendinize hatırlatın. Sizi yorabilecek bir işe, uğraşa ya da gidebileceğiniz bir okula sahip olmak herkesin kolayca ulaşabildiği bir şey değil. Bu yazıyı nereden okuyorsanız, sahip olduğunuz o teknolojiye ulaşamayan neredeyse 4 milyar insanın olduğunu biliyor muydunuz?
Negatifliğin ve mutsuzluğun getirdiği fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları düşünün. Acı bir gerçektir ki, mutsuzluk beraberinde bir sürü rahatsızlığı, motivasyon eksikliğini ve daha nicelerini getirir. Uyandığı andan itibaren sürekli kötü düşünerek düşük olan modunu daha da aşağı çeken insanlardan olmak mı istiyorsunuz gerçekten? Hepimiz biliyoruz ki kötü hissettiğimiz günlerde hiçbir şey yapmak istemeyiz. Yani bu bomboş geçen bir gün demek. Hayatta yarın ne olacağını bilmezken, bir gününüzü çöpe atmak istiyor musunuz gerçekten?
Beyninizin içindeki bilgileri düşünün. Bilgiye istediğiniz zaman ulaşabilmek, bazı şeylerin farkında olabilmek, öğrenebilmek, düşünebilmek ve karar verebilmek… Bunlar maalesef ulaşılması zor olan şeylerden. Bir gün içerisinde aslında tahminimizden çok şey öğreniyoruz ve zihnimizi geliştirebiliyor olmak, bilgiye erişebilmek sizi mutlu etmeli.
Sevdiğiniz bir şarkıyı açın ve kulaklarınıza dolmasına müsaade edin. O şarkıyı neden sevdiğinizi düşünün, ilk ne zaman duyduğunuzu ve size anımsattıklarını aklınıza getirin. Rahatlayın. Müzik ruhun gıdasıdır çok doğru bir söz aslında. Sevdiğiniz şarkının sizde uyandırdıkları, sözlerinin sizin için anlamı veya melodisinin kafanızda canlandırdıkları… Güzel bir şarkıyı dinlemek, vücudunuzun mutluluk hormonu salgılamasına sebep olacaktır.
Gökkuşaklarını aklınıza getirin. Ya da yağan yağmurdan sonra bulutların arkasından bizlere göz kırpan güneşi. Hayat bazen karşımıza zorluklarla çıkar ama emin olun ki her zorluktan sonra mutluluğa hiç olmadığımız kadar yaklaşırız. Ve bu süreci hızlandırmak da sizin elinizde. Zorlukların üstünden ruhen yorgun bir beden ve karmakarışık bir zihinle gelmek işleri kat kat daha aşılamaz hale getirir. O yüzden silkinin. Eğer bir kişi bile karşı karşıya durduğunuz engeli geçebildiyse, sizin geçmemeniz için önünüzde duran tek şey kendinizdir. Tekrar derin bir nefes alın ve mutluluğun daha da fazla mutluluğa sebep olduğunu kendinize hatırlatarak bir sonraki adımınızı atın. Karşımıza ne zaman bizi daha da yoracak bir şeyin çıkacağını bilemeyiz o yüzden şu an için teşekkür edin. Nefes aldığınız hayatta mutlu olmak için sandığınızdan daha çok sebep var ve bunlara ulaşabilmek sizin elinizde.