Yapay zeka insanlıkla tanıştırıldığından beri yediden yetmişe neredeyse herkesin en büyük korkularından biri haline geldi. Peki yapay zekadan neden bu kadar korkuyoruz? Sonuçta insanların insanların yarattığı bir zeka türünün onları yenmesi mümkün değil. Değil mi?
Teknik olarak baktığımızda son bir asırda bu kadar gelişmiş olan yapay zeka ve teknoloji gelecek yıllarda akıl almaz bir boyuta ulaşmış olacak. Örneğin ampul 1879 yılında icat edildi. Yani bundan yaklaşık olarak sadece yüz yıl önceydi. Şuandaki teknoloji ise parmak izi okuyabilen telefonlardan tutun kendi kendine düşünebilen robotları kapsıyor. Ve elbette bu bilgiler insanı gelecekte neler olabileceğini düşünmeye ve kaygılanmaya itiyor.
Peki gelecekle ilgili kaygıları olan sadece, teknolojiyi kullanan, bizler miyiz? Tabi ki de hayır. Teknoloji ve bilimin önde gelen isimlerinde de aynı kaygılar var. Fakat ne yazık ki onların öngörüleri bizimkinden çok daha karanlık bir noktaya ulaşmış durumda. Elon Musk, insanlığın çoktan yapay zekaya kaybettiğini 2014 yılında yapılan bir röportajda söylemişti. Ne kadar doğru olduğunu elbette bilemeyiz. Ancak bu sözler teknolojinin göbeğinde çalışan biri tarafından söylenince çok daha büyük bir kaygıya yol açıyor.
Hepimiz biliyoruz ki yapay zeka ve teknoloji hakkında yüzlerce film, dizi, kitap hatta bilgisayar oyunları bile yapıldı.Ve eğer bu yapıtları incelersek bir çoğunda aynı senaryoyu görüyoruz. Yapay zekanın bir gün insanlığı yenecek olması. Öyle ki hem sanat üzerinde hem de insanlık üzerinde bu kadar etkisini bırakmış olan yapay zeka fikrinin nereden çıktığını kaçımız biliyoruz? Yapay zekanın tarihine baktığımızda ilk olarak 1900’lü yıllarda yazılmış olan bilim-kurgu romanlarında görebiliyoruz. Ancak yapay zeka konusundaki ilk çalışma Alan Turing tarafından 1943 yılında yapılmıştır. Bu çalışmadan sonra yapay zeka ve teknoloji konusunda yapılan deneyler de çoğalmıştır.
Madem ki bu kadar yapay zeka ve teknoloji hakkında konuştuk, acaba gerçekten de bizi yeneceğinden korkmalı mıyız? Ben yapay zekanın insanları yenmesinin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Çünkü insanları üstün kılan şey duygusal zekalarıdır. Ve hiç bir zaman bunu bir robota vermemizin mümkün olacağını sanmıyorum. Peki, diyelim ki yapay zekaya yenildik. Neyi kaybetmiş olacağız ki? Dünya üzerindeki hakimiyetimizi mi? Biz dünyaya hükmetmeye başladığımızdan beri dünya daha iyi bir yer haline mi geldi, daha kötü bir yer mi? Şuana kadar tek yaptığımız doğayı sömürüp, savaşlar çıkartarak birbirimizi öldürmekten başka bir şey değildi ki. O zaman yapay zekaya yenilsek de yenilmesek de dünya bir şekilde yok olmaya doğru gidiyor.