İnsan hayatı boyunca yürür. Nereye olduğunu veya nerede biteceğini bilmeden… Sadece yürür ve bazen belirli sorunlarla ve engellerle karşılaşır. Yürüdüğü bir yol vardır elbet ve bu engeller de yolun trafik lambalarıdır. Seni bazen durdurur ve orada bir zaman öylece beklersin bazen de şans yüzüne güler ve yürümeye devam edersin.
Peki gerçekten hep yürür müsün? İşte asıl konu burada başlıyor. Her insanın yürüdüğü yol birbirinden farklıdır. Ama sürekli yürümen gereken bu yolda insanları durmaya zorlayan trafik lambalarından da kısaca bahsetmiştik. Dünya sana sürekli bir yerlere yetişmen gerektiğini söyleyip eğer durursan elbet bir yerlerde yürümeye devam eden insanların da var olduğunu hatırlatır. Ve bu insanlarla aranda oluşacak birkaç saniyelik fark seni kırmızı ışıkta durdurabilir. Ve bu fark yol alan için muhteşem olanaklara dönüşebileceği gibi sorunlara da yol açabilir. İşte bu sebeple yaşamın önümüze çıkardığı lambalar aslında kendi kendine bile birer belirsizliktir. Çünkü devam ettiğinde başına ne geleceğini bilmediğin gibi dururken de yaşamını kontrol edebilir, ayakkabının açık olan bağcığını fark edip bağlayarak ilerlediğinde düşmene engel olabilirsin. Yani bazen durmak nefes almak olabilir ancak ilerlemek de her zaman yol almaktır. Bazen durup düşünmemizi sağlayan kırmızı ışıklar ve bize ilerleme şansı veren yeşil ışıkların yanında bir de durmamıza veya geçmemize bir nevi kendi karar veren sarı ışıklar vardır.
Bazen sarı ışıklardan sonra gelecek rengin hangisi olacağını belirlemek kendi azim, mücadele ve kararlılığımıza bağlı olabileceği gibi bazen de karşına ne renk çıkarsa çıksın olumsuz sonuçlara yol açacak şeylerle karşılaşırsın. Ve bu olumsuzluklara yol açacak şeyler de doğduğun ve yaşadığın ülke, bulunduğun çevre, cinsiyetin gibi pek çok etkene bağlıdır. Çünkü yaşadığımız zamanda dünya özellikle kendi benimsediği şeyler dışındaki farklılıklara asla geçit tanımamakta oldukça ısrarcı. Farklı fikirler, farklı yaklaşımlar, farklı hayatlar… Sorsanız her insanın ağzına sakız olmuş bir kelime gibi aslında eşitlik. Kadın ve erkek olmak, Avrupalı veya Afrikalı olmak, zengin ya da fakir olmak gibi birçok örnek. İşte çoğumuzun olduğu gibi benim de hayatımın en uzun süren kırmızı ışığı oldu bu. Dünyadaki ayrıştırıcı sistemi tanımak ve bu düzene göre kendini var etme çabası ne kadar daha 13 yaşında bir çocuk olsam da beni kendiyle uğraşmak zorunda bıraktı.
Az önce dediğim gibi kimi ayrıştırıcı insanlar için kırmızı ışıklar faydalıdır. Bunun nedeni ilerleyip diğer insanlara kırmızı ışıklar yaratmak yerine nefes alıp kendilerine dönerler. Ve belki de o zaman yanlışlarının farkına varıp yollarında kendileri devam ederler. Hiç kimseye engel veya kırmızı ışık yaratmadan. Bunun yanında bence hayat çoğu zaman ötekileştirilip ayrıştırılan taraftaki insanlara yardım eder çünkü maalesef ki her ayrıştırıcı insana kırmızı ışık denk gelmez ve bu yüzden dünya “diğerleri” olarak tabir edilen insanlara yol verir. Çünkü bu insanlar kendilerini var edebilmek için devam etmelidirler. Bu zıtlaşmada beni ve aynı zamanda bugünün dünyasında yaşayan her kadını ilgilendiren sorunlardan birine değinmek istiyorum. Az önceki cümleden de anlayabileceğiniz gibi “kadın” olmak. Aslında hala ayrıştırıcı olarak bahsettiğimiz insanlar yüzünden nasıl bir ifade kullanmam gerektiğine karar verirken bile çıkmaza düşüyor insan. “Kadın mı demeli bayan mı?”. Hala bu kadar küçük sorunlarla bile baş etmeye çalışırken bir de “O bir kadın, bu meslekte çalışamaz, şu işi beceremez” veya “Otur oturduğun yerde senin görevin evinin işlerini döndürmek” gibi ithamlara maruz kalıp üstüne üstlük zayıf ve işlevsiz görülüyor bu dünyada ve ülkede kadınlar.
Böylesine gelişen ve değişen bir dünyada hala bu tür sorunların insanların karşısına trafik ışığı olarak çıkması çok üzücü. Daha da aydınlatmaya çalıştığımız dünyamızı insanların önlerine engeller koyarak karanlıklaştıran insanların gözlerinin önünden kırmızı ışığın yok olmaması ve aydınlık insanların da karşılarına çıkabilecek her türlü engeli kolaylıkla aşmalarını temenni ediyorum. Gecenin karanlığını aydınlatan bir Ay var ve olmaya de devam edecek.