Dünyalararası

Yıl 2100.Dünya yaşanamaz halde. Küresel ısınma tavan yaptı. Sanayi Devrimi’nden beri ortalama hava sıcaklığı  3,2 santigrat derece yükseldi. Havada çok zehirli gazlar bulunduğundan gaz maskeleriyle yaşanıyor. Gökyüzünden mavi, sarı, kırmızı ; yeryüzünden de yeşil, kahverengi, sarı gibi renkler yerine sadece gri ve siyah var artık. Son yüzyılda tüm canlı türlerinin %98’inin nesli tükendi bile. Derhal bir çözümün bulunması lazım. Bilim adamları bir çözüm yolu bulmak için yıllardır gece gündüz demeden çalışıyorlar. Dünyadaki 16 milyar insan onlardan gelecek müjdeyi bekliyor.

 

***

Sabah uyandım. Bugünün diğerlerine benzemediğini o an sezmiştim. Bugün farklı bir hava vardı. Herkes sokağa çıkmış gaz maskelerine aldırış etmeden zafer naraları atıyordu .Kalktım, mutfağa gittim. Annem ve babam kahvaltı -ikisi de hep kendi zamanlarında peynir, zeytin, yumurta diye ne olduğunu bilmediğim şeyler yediklerinden bahsederdi ama artık onlardan olmadığı için özel besinler yiyoruz- yapıyordu. Sevinçle bana sarıldılar. Ağızlarından şunlar çıktı: ”Kuzey, Samanyolu’nun diğer ucunda yaşanılabilir bir gezegen bulunmuş!”. O anda ben de havalara uçtum. Hemen internete girdim. Gerçekten de yazıyordu. ”Dünya’dan 100 bin ışık yılı uzakta Nova Terra adında yaşanabilir bir gezegen bulundu.” Habere girdim. Haberde hazırlıkların başladığını, beş ay içinde mekiklerin hazır olacağı ve bir grup bilim insanı dışında herkesin kendi şehrindeki uzay üssünden yolculuğa çıkacağı yazıyordu. Neyse ki Nova Terra’nın Dünya’nın yaklaşık üç katı büyüklüğe sahip bir çapı vardı ve bu büyüklük 15 milyar insana rahat yeterdi. Yolculuk binlerce yıl sürecekti, bunun için geliştirilen özel bir sistemle insanlar çok hızlı bir şekilde dondurularak o kadar yılı geçirebilecekti. Geride kalan gönüllü bir grup bilim insanı ise gerekli güvenliklerden sorumlu olacak ve hiç gelmemek üzere Dünya’da kalacaktı. Bunun için sadece beş ay vardı.

 

O gün sonunda geldi çattı. Herkes heyecanla uyandı. Bu gezegenimizdeki son birkaç saatimizdi. Her şeye veda edecektik. Birkaç saat sonra bir otobüs bizi aldı. Herkes toplandıktan sonra uzay üssüne gittik. Uzay üssünde her şeye son bir kez daha veda ettikten sonra mekiğe bindirildik. Herkes için bir kapsül vardı. Bu kapsüllerin içinde dondurulacaktık.” Herkes kapsüllere” diye bir duyuru yapıldı ama ben annem ve babamdan ayrılmak istemiyordum. Görevliler beni zorla götürmek zorunda kaldı. Gözlerim yaşla doluydu. Kapsülüme geçtim. Ağlıyordum. O sırada bir geri sayım başladı. Sıfır dendiğinde aşırı derecede üşümeye başladım ama gerisini hatırlamıyorum.

 

Gözlerimi açtığımda her yerde bir kargaşa vardı. Kapsülümün kapağı açıktı. Birkaç dakika boyunca 3052 yıl sürmüş bu uykunun sersemliğini yaşadım. Sonra kalktım ve kapsülden çıktım. Ayağa kalktım, biraz sendeledikten sonra kendime geldim ve yürüyebildim.  Mekikten dışarı çıktığımda bir insan topluluğu vardı. İlk işim ailemi aramak oldu. Ne kadar uğraşsam da nafile. O sırada topluluğun önünde birkaç kişi gezegen hakkında bilgilendirmek için bir konuşma yapıyordu. Birden arkamda bana seslenen birini duydum. Arkamı döndüm. Annemdi! Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım. Annemi babam da duymuştu, o da geldi. Yeniden birlikteydik. Bilgilendirmeden sonra herkese bir ev verildi. Bu gezegene uyum sağlamak çok uzun sürecekti.

 

***

İnsanların Nova Terra’ya gelmesinin üstünden yüz binlerce yıl geçti. İnsanlar en iyi bildikleri şeyi yine yaptılar. Nova Terra’yı kirlettiler, küresel ısınmaya sebep oldular. Nova Terra’nın sonu da aynı olursa Dünya’ya dönmek gerekebilirdi. Sonuçta yüz binlerce yıl geçmişti. Doğa kendini yenilemiş olmalıydı. Fakat bunun için bir sorun vardı, nüfus. Nova Terra’nın mevcut nüfusu 25 milyardı. Nova Terra bu kadar insanı barındıracak büyüklüğe sahipti ama Dünya bu kadar insanı taşıyamazdı. Bunun için Nova Terra’da yeni kurallar ve küresel ısınmaya karşı önlemler alındı. Bu kurallar sayesinde beş yüz yıl kadar kısa bir sürede nüfus 15 milyona sonra da 10 milyona indirildi. En sonunda da 5 milyona kadar indirildi. Nüfus düşürülse de küresel ısınma hala devam ediyordu. Sonunda Dünya’ya dönme kararı alındı. Bunun için yine özel roket ve mekikler geliştirildi, yine binlerce yıl sürecek bir yolculuk için insanlar dondurulacaktı. Sonunda o gün geldi. İnsanlar toplanıp uzay üssüne götürüldü. İnsanlar evine veda edip hakkında pek bir fikre sahip olmadıkları asıl evlerine gidecekti. Herkes mekiklere binip donduruldu ve binlerce yıl sürecek bir yolculuk için fırlatma yapıldı.

 

***

Aradan binlerce yıl geçti. Sonunda Dünya’ya iniş yapıldı. Herkes heyecanla mekiklerden indi. Ama hiç beklenmeyen bir durumla karşılaştılar. İnsanların heyecanla indikleri bu gezegende başka bir insan topluluğu da meraklı gözlerle onlara bakıyordu.

(Visited 3 times, 1 visits today)