Dünya vatandaşı olmak ne demektir? Dünya vatandaşı nasıl olunur? Birden fazla dil bilmek insanları Dünya vatandaşı yapar mı? Kısaca tanımlamak gerekirse yeryüzünde yaşayan insanların renk, dil, din, ırk ayrımı olmadan kendilerini gezegenin vatandaşı olarak görmesine denilebilir. Bu insanlar sadece kendi ülkelerinin sorunlarına değil Dünya’nın sorunlarına çözüm aramaktadırlar. Evrensel değerlere açık, farklı dil ve kültürler ile karşılaşıp anlamaya çalışan kişilerdir. Sadece anlamakla kalmayıp anladıklarından bir şeyler öğrenebilmek ve öğrendiklerini uygulamaktadırlar. Ayrıca Dünya insanı olmak birkaç dil bilmekten ibaret değildir. Yaratıcı, özgür düşünen, sorgulayan, tasarlayıp üreten bireyler olmalıdırlar.
Dünya vatandaşı olan kişiler gittiği her ülkeyi kendi evi gibi hissetmeye başlamakta ve yabancı gelmemektedir. Dünya evleri, tüm insanlar ise hayatlarının bir parçası olmaktadır. Bir şey yaparken sadece kendi ailesini, mesleğini, cinsiyetini, ülkesinin fayda ve zararını değil tüm insanlığın fayda ve zararını düşünmeye çalışmaktadırlar. Yaşadıkları çevrenin, bulundukları ülkenin insanlarının ve sorunlarının merkez olmadığını, onlar dışında da bir dünyanın var olduğunun bilincindedirler. Bununla beraber diğer tüm insanların da kendileri kadar değerli oldukları gerçeği hep akıllarındadır. İnsanların birbirlerinin farklılıklardan anlayacakları çok şey bulunmaktadır. Kendisinden farklı olan biriyle tanışmak ve onu anlamak için çaba sarf etmek insanın hayatına çok şey katmaktadır. Hugh Evans da bir konuşmasında kendisinden farklı olan biriyle bir süre yaşadığını ve bu sürede ondan hayatını büyük ölçüde etkileyecek şeyler öğrendiğini belirtmiştir. Yine aynı konuşmasında Dünya vatandaşı olan Davinia James’in para toplayarak 300 kız çocuğunu okula göndermesinden de bahsetmiştir.
Dünya vatandaşları hümanist ve objektif kişilerdir. Dünya’yı gezip gördükçe kendilerinin aslında küçücük bir varlık olduğunun farkına varmaktadırlar. Sadece okumaya ya da gezmeye değil, her ikisini birden yapmaya yönelmişlerdir. Ayrıca bu kişilerin empati kurabilme yetenekleri de gelişmiştir. Empati ile çevrelerindeki insanlarla daha derinden bir bağ kurabilmektedirler. Dünya insanları herkesi kucaklamayı ve aynı zamanda her gittiği toplum düzenine ayak uydurabilmeyi, onları anlamaya ve tanımaya çalışmayı gerektiğini bilirler. Ayrıca Dünya vatandaşı olmak kesinlikle kendi kültüründen vazgeçmek anlamına gelmemektedir. Hayatı daha anlamlı kılmaya çalışan insanların gösterdikleri hoşgörü, dayanışma ve herhangi bir çıkar düşünülmemesi onları Dünya insanı yapmaktadır.
Küçüklüğünden beri hep sorgulayan bir insan olan Hugh Evans konuşmasında Dünya vatandaşlarının insan ırkına ait ve büyük zorlukları yenmek için mücadele eden kişiler olarak gördüğünü söylemektedir. Bununla beraber her ülkede bulunduklarını ve geleceğin dünya insanlarına bağlı olduğunu da belirtmektedir. Yapılan araştırmalarda küresel sorunları önemseyen toplam nüfusun sadece yüzde 18’inin bu konuda bir şeyler yaptığı görülmektedir. Hugh bunun insanlar katılımda bulunmak istemiyor anlamına gelmediğini, genelde nasıl katkıda bulunacaklarını bilmediklerini ya da çabalarının bir katkısı olmayacağını düşündüklerini söylemektedir. Fakat kimse unutmamalı ki Dünya bize aittir ve onu tehlikeye attığımızı görmezden gelemeyiz.