Jack adında dünyaca ünlü eski bir soyguncu vardı. Jack her gece uyumadan önce Dünya Birlikler Bankası kasasındaki tüm paraların kendisinde olmasını hayal edermiş. Bir sabah özgüven gelmiş ve oradaki paraları almak için bir grup kurmaya karar vermiş.
İlk olarak kendisine tuttuğunu koparan bir adam gerekiyordu. Bunun için tüm dünya çapında bir araştırma gerçekleştirmiş. En sonunda kendine lakabı hayalet olan kimsenin onun ne yüzünü ne de sesini duyduğu gözü pek bir adam seçti. Onu seçmesinin nedeni hem isteyebileceğin her şeye sahip bir çetenin lideri olması hem de mantıklı, zekice ve en küçük boşluğu bile yakalayabilen bir adam olmasıydı. Ancak onun silah kullanış tekniğini de söylemeden geçemeyiz. İkinci olarak bomba ve barutlardan anlayan usta bir soyguncuya ihtiyaçları vardı. Bunun için hayaletin tanıdığı Michael adında bir bomba ustası vardı. Michael artık işi bilmeyen soyguncularla çalışmaktan sıkılmıştı. Kendisinin dediğine göre bir keresinde o bomba ile kasayı patlatmış ancak diğer çetesindeki kişiler parayı hızlıca torbaya koyamamıştı. Bu da birçok kez olunca Michael da haklı olarak bundan sıkılmış ve sinirlenmişti. Michael bu çeteye katıldığına epey bir sevinmişti. Michael’ı o yine ekibiyle bir soygun yaparken polis kılığına girip kaçırmışlardı. Şimdi en önemli şeylerden biri olan bilgisayar konusunda usta olan bir adama ihtiyaçları vardı. Bunun için Jack’in daha önce haberlerde gördüğü tam onlara göre bir adam vardı. Adamın ismi Eddi Wilson’dı. Hayalet kaynaklarına dayanarak Eddi’nin telefon numarasını bulmuştu. Hayaletten aldığı telefon numarasını kullanarak Eddi’ye ulaşmaya çalışıyorlardı. Eddi’ye ulaştıklarında Eddi ilk başta teklifi reddetti ancak sonra işin ucundaki parayı duyunca fikrini değiştirdi ve katılmaya karar verdi. Şimdi teknoloji uzmanı birisine ihtiyaçları vardı. Bunun için Eddi’nin on numara beş yıldızlık teknoloji profesörü bir arkadaşı vardı. Bu sefer seçtikleri kişi bir kadındı. Kadının ismi Julia’ydı. Julia teknoloji ile arası çok iyi olan bir kadındı. Hatta yeni bir teknolojik ürün de icat etmişti. Şu anda eğlence için kullandığımız sanal gerçeklik gözlüklerini o icat etmişti. Son olarak da hem karete hem de aikido konusunda ustalaşmış hem de dikkat çekmeyen atletik birisine ihtiyaçları vardı. O tip birini bulmak için epey bir uğraştılar. En sonunda Emily adında bir kadın buldular. Artık soygun için hazırlardı.
Hayalet hemen ilk başta kendi planını öne sürdü. Planına göre Emily bankanın güvenliğinin dikkatini dağıtıcak, Hayalet, Jack ve Eddi içeri girip kameraları devre dışı bırakacaktı. En sonunda da Michael kasayı patlatacak, Julia, Jack ve Hayalet de alarmlar çalarken hemen oradan hızlıca kaçacaklardı. Çetedeki herkes onaylamıştı ancak Jack onaylamamıştı. Jack kendi planını açıkladı:
-Çarşamba akşamki ağır siklet boks karşılaşmasını bekleriz ve banka başkanı Bay James’in eşi ile beraber o boks mücadelesini izlemeye gitmesinden sonra Hayalet’in dediği gibi Emily güvenliğin dikkatini dağıtır ancak bu sefer onları hiç kimsenin olmadığı bir yere çeker ve onları karate ve aikido yetenekleriyle yener. Sonrasında Julia içeri hiç dikkat çekmeden girer ve arka yük ve para alma hangar kapısını bize açar. Sonra biz de arka kapıdan içeri girer sonra hemen en üst kata çıkıp kontrollü bir şekilde asansör boşluğuna atlarız. Ancak Eddi ve benim araştırmalarıma göre asansör boşluğunda lazerler varmış. O yüzden Eddi’nin banka bilgisayarına ulaşıp o lazerleri kesmesi gerek. Asansörün olduğu yere ulaştığımızda asansör kapağını açıp içeri girmemiz lazım. Ancak kasanın olduğu yere ulaşmak için Bay James’in yardımcısı Bayan Angelina’nın parmak izine ihtiyacımız var. En sonunda Michael’ın kasa kilidini patlatıp bizim de hemen kasaya girip parayı alıp kaçmamız lazım.
Hayalet dahil herkes bu planı daha çok beğenmişti ve uygulamaya başladılar. Jack en sonunda bir şey daha ekledi. Julia’nın kasa odası kamerasına odanın kuşbakışı bir görselini koyması gerekiyordu. Emily güvenlik görevlilerini ormana kadar takip ettirdi. Ormana yaklaştıklarında etrafta hiç kimse yoktu. Emily de en iyi yaptığı şeylerden olan dövüşme yeteneğini ortaya koymaya başladı. Emily 10 dakika sonra güvenlik görevlilerini halletmişti. Sıra planın ikinci aşamasına gelmişti. Emily dikkat çekmeden içeri girdi ve arka kapıyı açtı. Jack, Hayalet ve Eddie içeri girdi. Hayalet bayan Angelina’nın yanına gitti ve özel eldivenler ile onun parmak izini almak için onun elini tutmaya çalışıyordu. Jack ve Eddi asansör boşluğuna girmek için hazırlanıyorlardı. Eddi asansör boşluğundaki lazerleri etkisiz hale getirmişti. Ancak bir şey ters gidiyordu. Asansör aşağı değil yukarı gidiyordu. Az kalsın asansör onlara çarpıyordu. Son anda kenara çekilerek kurtuldular. Asansör aşağı inerken bu fırsatı iyi kullandılar. Bu sefer asansör kapağını açıp içeri girebilmişlerdi. Ancak asansör kapağı açılınca alarm çalmaya başladı. Korumalar asansör boşluğundan içeri girmeye başlamıştı. Ama Jack ve Eddi çoktan kapaktan içeri girmişti. Bayan Angelina’nın çalıştığı kata indiler. Kata indiklerinde Hayalet Bayan Angelina’nın korumalarından kaçıyordu. Jack’in teorisine göre Hayalet parmak izini almak için yapmaması gereken bir şey yapmıştı. Hayalet asansörün yanına geldiğinde Jack ve Eddi’yi görmüştü. Zor da olsa saliselerle asansöre binmişlerdi ve kurtulmuşlardı. Kasa yer altında saklanıyordu. O kata inmek için de Bayan Angelina’nın parmak izine ihtiyaçları vardı. Almayı da başarmışlardı. Zemin kata indiklerinde karşılarında 5 deste dolusu profesyonel askeri üs askeri vardı. Onlardan dört tanesi yüzbaşı, üç tanesi de binbaşıydı. Bunu hesaba katmamışlardı. Maksimum orada 10 asker olacağını düşünüyorlardı. 25 dakika düşündükten sonra Hayaletin aklına bir fikir gelmişti. Fikrini sessizce söyledi. Aslında fikri epey bir kısaydı. Fikri Hologram kandırmacasıydı. Bunun için Julia’ya ihtiyaçları vardı. Telsizle Julia’dan bir hologram yapmasını istediler. Ancak Julia’nın hologram için o yerin görüntüsüne ihtiyacı vardı. Jack dikkatlice o koridorun fotoğrafını çekti ve Julia’ya gönderdi. Yarım saat sonra Julia yanlarına gelip hologramı bulunması gereken yere koydu. Yavaşça ileri gidiyorlardı. Gerekli mesafeye ulaştıklarında Jack Eddi’den sensörleri ve kameraları devre dışı bırakmasını istedi. Sensör ve kameralar etkisiz hale geldiğinde Hayalet eline bir sis bombası alıp ileri doğru fırlatmıştı. Korumalar sisin içerisinde neler olduğunu anlamaya çalışırken Jack, Hayalet, Eddi ve Julia aradan sıvışmıştı. Kasaya doğru koşarlarken bir anda alarm çalmaya başladı. Askerlerden biri alarm tuşuna tıklamış olmalıydı. 5 dakika sonra sisin olduğu yere askerler dolmuştu. Askerler sis maskesi taktığı için sisten etkilenmemişti. Hemen kaçacak bir yere ihtiyaçları vardı. Julia etrafına bakarken yukarıdaki havalandırma deliğini gördü. Jack zıplayıp havalandırma deliği kapağını açtı. Hepsi zıplayıp havalandırma deliğine girmişti. Askerler tam gelirken Hayalet kapağı kapatmıştı. Askerlerden kurtulmuşlardı ama Bayan Angelina Bay James’i aramaya çalışıyordu. Ama bu sefer çetenin şansı yaver gitmişti. Çünkü Bay James mücadelenin keyfini çıkarmak için telefonunu sessize almıştı. Askerler bir saat kadar çevreyi aradılar. Hatta dedektif bile çağırmışlardı. Dedektif her detayı en ince ayrıntısına kadar inceliyordu. Julia’nın aklına havalandırma deliklerinden kasaya kadar gitme fikri gelmişti. Yapabilecekleri tek şey bu gibi gözüküyordu. Çünkü dedektif illa ki bir süre sonra bunu anlayacaktı. Kasaya doğru giderlerken Michael’a yer altına doğru bombaları atmasını istediler. Ancak Michael’dan “Bombalar yetmez bize barut lazım.” diye bir mesaj aldılar. Michael onlardan kasanın koordinatlarını atmalarını istedi. Jack koordinatları attığı anda Michael Emily’i de alıp spor araba ile hemencecik koordinatların olduğu yere gitti. Michael barutları ateşlemek için Jack’in işaretini bekliyordu. Kasayı açtıklarında karşılarında labirent gibi bir yer belirdi. Hayalet bunun hakkında bir makale okumuştu. Makalede acele etmen gerektiği, çünkü toplamda beş dakika süren olduğu yazıyordu. Ama bir kasa değil 3 kasa vardı. Kasaları açmak için turuncu kasanın yanındaki yüzüğü almak gerekiyordu. Yüzüğü kasanın üstündeki okuyucuya tutman gerekiyordu. İki tane kasaya tuttuğunda otomatikman tüm paraların olduğu 3. kasa açılıyordu.
Herkes planı anladı ve kasanın içindeki labirente girdiler. Beş dakikalık süreleri başlamıştı. Yüzüğü almak için turuncu kasanın yanına gittiler. Yüzük hazırlanırken on saniyeleri geçmişti. Yüzük hazırlandığında hemen kasaya kodu okuttular. Sırada mavi kasa vardı. Mavi kasayı ararken epey bir zaman kaybetmişlerdi. 3:30 dakikaları kalmıştı. Mavi kasaya da kodu okuttuklarında geriye 3:00 dakikaları kalmıştı. Yeşil kasayı bulduklarında hemen kodu okutup kasayı açtılar. Paraları hemen torbaya koydular ve Michael’a işareti verdiler. Michael uzaktan kontrollü bir şekilde hem toprağı hem de duvarı patlatıp kaçış yollarını hazırlamıştı. Jack, Eddi, Julia ve Hayalet hemen spor arabaya atladı ve gidiyorlardı. Kaçarken birisi Jack’in kafasına sertçe vurmuştu.
Her şey çok hızlı gelişmişti. Jack kendine geldiğinde havaalanındaydı. Jack “Neden havaalanındayız?” diye sordu. Emily “Ülke çapında bizim hakkımızda arama başlattılar. Biz de şu anda Hollanda’ya kaçmaya çalışıyoruz” diye Jack’in sorusunu yanıtladı. Michael “Hadi gelin uçağı kaçıracağız” dedi. Jack “Nereye gidiyoruz?” diye sordu. Julia “Amsterdam’a gidiyoruz.” diyerek Jack’in sorusunu yanıtladı. Uçakta artık birlikte yaşamaya karar verdiler. Amsterdam’a gittiklerinde hemen lüks bir villa satın aldılar ve hayatlarına zengin bir şekilde devam ettiler.