Bugün berbat bir gün olmuştu. Sınavdan düşük not almışım, arkadaşımla hiç gerek yokken tartışmıştık. LGS’de başarılı olacak mıyım? Lise nasıl geçecek, bir sürü sınav, hangi üniversite, hangi meslek? Kafamda deli sorular! Bunlar ne ki! Bakalım sizin ne dertleriniz var? Ne yapmalım, diye çok zeki birine sorayım dedim. Albert Einstein’dan bir cevap geldi. “Dünden ders çıkar, bugünü yaşa, yarın için umut et!”
Her gün küçük veya büyük bir sürü karar vermemiz gerekiyor, bazen bu kararlar, geriye dönüp baktığımızda bizi üzüyor, endişelendiriyor. Zamanı geri alamadığımızdan olsa gerek düzeltme şansımız da yok. İçimizde bir dert olarak kalıyor, gittikçe büyüyor. Bence geçmişe başka bir açıdan bakmamız, değiştiremeyeceğimiz şeyler için endişelenmeyi bırakmamız gerekiyor. Umursamaz olmak değil kastettiğim. Geçmiş bizim geçmişimiz ama ondan utanmak, hayıflanmak yerine kabullenmeli hatta başarabilirsek yaptığımız hatalara gülebilmeli ve bunlardan ders çıkarabilmeliyiz. Ancak o zaman o hatanın veya yanlışın bize bir katkısı olur. Sınavlarda yanlış yaptığımız sorulara dönüp bakmak gibi değiştirme şansımız yok. Umursamazsak eğer her sınav aynı hataları yapmaya devam ederiz ama hatalarımızı öğrendiğimiz anda artık sonraki sınavlarda başarılı olma ihtimalimiz artar. Hayat neden bu kadar basit olmasın. Hiç yaşanmamış gibi kaçmayalım geçmişimizden, kabullenelim ve yanlışlarımızı tekrar etmeyelim yeter.
Gelecek hakkında da endişelenmeyi bırakalım artık, bugün ne ekersek onu biçeceğiz diye o kadar şartlanmışız ki bilmediğimiz bir gelecek için hazırlanmaya, plan yapmaya çalışıyoruz. Yaşadığımız her an önemlidir. Geçmişte veya gelecekte olması önemli değil ama biz şu anı daha çok önemsemeliyiz çünkü kontrol edebildiğimiz tek an şu andır.
Şu An!
(Visited 29 times, 1 visits today)