Dostluk ve Kıskançlık

Dostluk hayattaki en önemli şeylerden biridir. İnsanların iyi arkadaşları vardır, fakat bir gün en güvendiğiniz arkadaşınız sizi arkanızdan vuruyorsa bu sizi üzer. Neyse, şimdi biraz kendi hikâyemi anlatmak istiyorum. Benim çok güvendiğim, her zaman arkasında olduğum bir arkadaşım vardı; fakat bir gün o arkadaşım beni arkamdan vurdu. Aslında bu durum beni çok üzmedi- benim çok fazla arkadaşım var- beni üzen şey sadece arkadaşımın beni dışlaması idi. Neyse, artık yeter sizi de üzmek istemiyorum. Bazen hayatta bittiğin gün vardır ya işte bana öyle oldu. Size de hiç böyle oldu mu?

Bence evet; çünkü herkesin kardeşi gibi gördüğü bir arkadaşı vardır, sizin de benimki gibi bir hikâyeniz vardır diye düşünüyorum. Arkadaşlık, bence hayatımızın bir parçasıdır, belki şu an bunları okurken ne kadar abarttı diye düşünebilirsiniz. Tabi bir yandan haklı olabilirsiniz. Âmâ şöyle düşünün; yeni bir okula başladınız ve en iyi arkadaşınız da o okulda ve bir iki gün o arkadaşınız ile takıldıktan sonra bir gün okula geliyorsunuz ve o arkadaşınızı başka biri ile görüyorsunuz ve bence bu sizi çok üzer. Aslında herkesin bir tane çok iyi anlaştığı arkadaşı vardır ama bir de onun dışında sevdiği arkadaşları da vardır.

Bir konu daha var, o da kıskançlık.

Mesela ben çok kıskanç biri olarak bu konu hakkında çok tecrübeliyim, aslında ben de bunun iyi bir huy olmadığını biliyorum, ama ne yapabilirim artık olmuş. Neyse şimdi bir hikâye anlatmak istiyorum.

Biliyorum siz de çok sıkıldınız benim hikâyelerimden ama o kadar maceralı ki anlatmadan geçmek istemiyorum; neyse hadi hikâyemi okuyun.

Ben dördüncü sınıftayken benim çok yakın olduğum bir arkadaşım var idi ve her teneffüste kızın bacağına yapışıp o nereye gidiyorsa ben de oraya gidiyordum, o da tabi ki her insan gibi benden bıktı ve bana küstü. Derste de öğretmenim ne oldu deyince ‘’En sevdiğim arkadaşım küstü’’ diyordum. O da benden bıktığını söylüyordu.

Benim de bu sene öyle bir arkadaşım var, nereye gidersem o da benimle birlikte geliyor ve bu durum beni çok sıkıyor, ona da söylemiyorum.

Ve artık o arkadaşımı anlıyorum, benden neden bıktığını da çok iyi anlıyorum. Şimdi diyeceksiniz ki kıskançlık bunun neresinde?  İşte ben o arkadaşımı kıskandığım için bacağına yapışıyordum.

Ama onu artık anlıyorum ve artık çevremdeki kişileri kıskanmayı bıraktım. İşte benim de böyle bir hikâyem var.

(Visited 87 times, 1 visits today)