Dört Duygu Bir Yolda

Kütüphanede bulduğu eski bir kürenin gizemini çözmeye çalışan Nilay, kürenin içindeki küçük okların yönünü takip etmeye karar verir. Bu okların getirdiği yerde üç tane yol vardır. Sağ taraftaki yolda mutluluk ve öfke varken sol taraftaki yolda heyecan ve hırs vardır, ortadaki yolda ise hepsi. Hangi yolu seçerse doğru yere ulaşacağını bilemez ve kulağına daha kolay gelen yolu seçmeye karar verir yani sol taraftaki yolu. Heyecan ve hırs ile yapacağı bu yolculukta Nilay yürümeye başlarken karşısına bir araba çıkar. Nilay heyecanlanır ve hemen arabaya biner. O sırada karşısına başka bir araba çıkar ve hırs yapıp o arabanın önüne geçmeye çalışır ancak aşırı hızdan dolayı araba yere çakılır. Nilay yolun çok uzun olduğunu ve o kadar uzun bir yolu geçemeyeceğini anlayınca mutluluk ve öfkenin olduğu sağ taraftaki yolu seçer. Bu sefer karşısına pembe püskülleri olan beyaz bir bisiklet çıkar. Çok mutlu olup hemen bisiklete biner. Yeşil ağaçların ortasında şarkı söyleyerek yavaş yavaş giderken birden en büyük fobisi olan kurt sesini duyar ve ağlayarak geri döner. Tek bir seçeneği kalmıştır o da hepsinin beraber olduğu yolculuktur. Son şansı olarak ortadaki yolu dener. Karşısında hiçbir şey yoktur. Boş bir yol vardır ve yolu bitirmeye, bu yolun onun son şansı olduğuna inanır ve hırs yapıp koşmaya başlar tam yol sona erecekken yolun gittikçe uzadığını fark eder ve öfkelenir. Daha fazla katlanamayacağını düşünen Nilay pes edip geri gider. O anda kürenin içinde küçük bir ışık belirir. Kürede, küreyi aldığı kütüphanedeki Nilay’ı o rafa yönlendiren çalışan vardır ve “bir şeyi başarmak istiyorsan pes etmemen yeterlidir. Aslında doğru bir yol yoktu mutluluk, öfke, heyecan ve hırs ile dolu bu yolculuktan alman gereken ders bir şeyi istiyorsan sonuna kadar çabalaman gerektiğidir” der. Nilay o küreyi ertesi gün gidip o rafa koyar ve kürenin içine heyecanlansan da mutlu da olsan hırs da yapsan öfkelensen de asla vazgeçme yazan bir kağıt koyar.

(Visited 33 times, 1 visits today)