Döngü

Dünya çapında son yıllarda gündemden düşmeyen küresel ısınma sorunu, ne yazık ki ilk kez mücadele ettiğimiz bir problem değil. Yıllarca gündemde olan fakat başta ülkenin ileri gelenleri ve bilim insanları tarafından göz ardı edilen bu büyük felaket, bugün tüm dünyayı tehdit etmeye başladı. Bugünlerde kendini daha çok belli etmeye başlayan küresel ısınma tehlikesinin temel nedeni atmosferde sera etkisi yaratan sera gazlarının yoğunlaşmasındaki artıştan dolayıdır.  Bu gazların bazıları doğal yollarla oluşurken bazıları ise ne yazık ki insanlar tarafından üretiliyor. Sera gazlarının yoğunlaşmasıyla doğru orantılı olarak sıcaklığın artması ile birlikte buzulların erimeye başlaması, okyanuslardaki su seviyelerin yükselmesi ve tatlı su kaynaklarında görülen buharlaşma, doğal dengeyi bozmakta ve pek çok canlı türünü ve yaşamını tehdit etmektedir. Küresel ısınmayı tetikleyen bu gibi temle başlı tehlikeler, ülkeleri bu konuda tedbirler almaya yönlendirmiştir. Peki, alınan bu önlemler küresel ısınmanın önüne geçilmesi için yeterli mi?

Bazı ülkeler insanlar tarafından üretilerek doğaya salınan sera gazlarının atmosfere zarar verdiğinin farkındalığıyla bu zararı azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırmak amacıyla uluslararası girişimler başlamışlardır. Diğer kategorideki ülkeler ise sanayileşmeye devam ederek, sera gazlarının atmosfer tabakasındaki zararın hızla artışına sebep olmuştur. Ülkelerin uluslararası ortak karar doğrultusunda harekete geçme sürecinde gerçekleştirdiği bazı değişiklikler ve düzenlemelerle küresel ısınmaya yönelik tedbirler alınmaya başlanmıştır. Diğer bir yandan, küresel ısınmaya çözüm olarak düşünülen yenilenebilir enerji kaynaklarının hayata geçirilmesinin bir umut ışığı olduğu da bir gerçektir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynakların aktif olarak işletilmesini sağlayacak teknolojik altyapıyı ne yazık ki henüz kurulmamıştır. Buna yönelik olarak da ülkelerin birlik olarak, aralarında geçen husumetleri bir kenara itelemeleriyle, küresel ısınmaya odaklanılmasıyla bu sorunun giderilene bileneceği de bir gerçek. Küresel ısınmanın önüne geçilebilmesi için, sera gazlarının kullanımının, üretiminin azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının aktif olarak hayata geçirilmesi ve atmosferimizi, çevremizi korumak amacı ile ilgili duyarlı yasaların çıkmasıyla mümkün olabilir.

Birçok ülke, yenilenebilir enerji kaynaklarının aktif kullanımına geçebilmek için gerekli düzenlemeleri yapmaktadır. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerjisi, hidrojen enerjisi gibi doğadaki kaynaklardan elde edilebilen ve daimi olarak kullanıla bilenecek kaynaklar, enerji ve elektrik tüketiminde aktif olarak kullanımını amaçlamaktadırlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarının aktif olarak kullanılması, çevreyi korum amacıyla kanunların çıkartılması ve atmosfer zarar verebilecek etkenlerin kontrol altına alınması gibi tedbirler alınması ile küresel ısınmanın önüne geçilmesi tüm dünya için çok büyük değer taşımaktadır. Bugün, tüm bu tedbirleri alarak hem kendi geleceğimizi hem de gelecekteki kuşakların hayıtını, evrende yaşamını sürdüren tüm canlı varlıkların hayatı adına küresel ısınmayı önlemek ya da en azından etkilerini azaltmak için atılan önemli bir adım olacaktır. Tek yapmamız gereken doğal döngüye ayak uydurmaktır, onun önüne geçmek değildir.

(Visited 45 times, 1 visits today)