Dönen Gezegen

Dünya’da kuraklık ve afetler olduğu için Dönen Gezegen’e taşındık. Bu gezegende Dünya gibi su ve kara vardı. Dünya’dan tek farkı sürekli 5 sa gündüz, 5 sa gece olmasıydı. Birçok insan gelmişti, bu insanlardan arkadaşlarım olanlarda vardı. Biz 12.ağaç, 4. büyük taştan sonraki 3 katlı ve bahçeli eve taşınmıştık. Bir gün bahçemizde çok küçük bir böcek fark ettim. Galiba bu çok küçük bir su ayısıydı. o kadar minikti ki zor fark edebilmiştim.  Su ayısından tuhaf bir ses çıktı. Eğildim, benle konuşmaya çalışıyordu. Beni gezdirmek istedi ve bende Dönen Gezegeni çok görmek istiyordum, kabul ettim. Su ayısı sağ omzuma tırmandı ve kulağıma yakın, rahat bir yer bulup, oturdu. Anlattıklarını artık rahat duyuyordum. Yürürken değişik hayvanlara rastlıyorduk. Filler, zürafalar, inekler ve aslanlar hepsi çok küçüktüler. O çok büyük dünyadaki hayvanlar burada miniciktiler. Az kalsın birini ezecektim. Yürümeye devam ettik. Ormana benzeyen ağaçları olduğu bir yere geldik. Ağaçların renkleri mavi, mor, pembe ve kırmızı renkteydi. Dalları aşırı ince ve turuncu renkteydi. Yürümeye devam ettik ve karşımıza üçgen, beşgen, altıgen şekilli evler çıktı. Bu evlerde yaşayanlar Dönen Gezenin, geometrik şekilli insanlarıydı. Yanımıza üçgen prizma adam geldi ve konuşmaya başladı. ‘Sas komsinüz Yabendilem?’ anlamadık konuştuklarını ve el sallayarak, yolumuza devam ettik.  Çok yürümüştük ve yorulduk. Bir taşın yanına uzandık. Su ayısı gökyüzüne bakmamı söyledi. Gökyüzünde 4 tane, 4 farklı renkte güneş vardı. Bir tanesi dünyamızın Güneş’idi. Diğerleri mavi, kırmızı ve sarı renkte güneştiler.  Bir anda sarı ve kırmızı güneş çarpıştı ve büyük turuncu bir güneş ortaya çıktı. Böyle bir şeyi ilk defa görmüştüm. Aklıma Ay geldi. ‘Ay nerede?’ diye sordum. “O nedir?” dedi ve “Bizde böyle bir şey yok, bizde Agrosifodiyatim var.” dedi. Ben anlamadım. Su ayısı “Agrosifodiyatim, Dönen Gezegenin Ay’ı olabilir.”  dedi. İyice dinlenmiştik, kalkıp evin yolunu tuttuk. Eve vardığımızda su ayısına dönüp “Senin adın ne?” diye sordum. “Olikodomopidomanitosiko'”dedi. Ben sana “Odomi” diyeyim dedim. Sonra vedalaştık, o bahçemize ben evime gittim.

(Visited 4 times, 1 visits today)