Bir gün yorucu bir günün ardından Mehmet, yine her zaman olduğu gibi akşam eve gelip pijamasını giyiyordu. Fakat pantolonunun arka cebinde bir şeyin olduğunu fak etti. Cebinde “Hemen beni ara!” yazan bir kağıt parçasıydı o. Buruşan kağıtta son rakamı silinmiş bir de numara yazıyordu. Mehmet bugün bu kağıdın nasıl cebinde olduğunu anlamamıştı. kaybolan numarayı bulmak için teker teker rakamları denedi. Numarayı aramak için sabırsızlanıyordu. Numarayı aradıktan sonra bir kadın onun banka hesabına para atarsa ve bu durumu sürekli bir hale getirirse parasını iki katına çıkacağını söylemişti. Bu sözleri Mehmet duyunca ona bir cazip geldi. Toplam parasının yarısını o kadının banka hesabına gönderdi. Mehmet parasının iki katına çıkacağı için o anlık mutluydu. Fakat bilmediği bir şey vardı. Artık o para bu “dolandırıcılık” denilen bir nevi hırsızlık olan ama kişinin kendi iradesiyle verdiği parayı bir iş haline dönüştüren adamları elindeydi. Yaklaşık 2 ay boyunca para vermeye devam etti ve hiçbir para geri gelmemişti. O an biraz şüphelenmişti. Bu numarayı internet üzerinden aradığında aynı hataya düşen ve yine arka cebe konulmuş ve son sayısı belli olmayan kağıdı arayıp parasını onlara verip sonra da o numara tarafından bir daha para alamamış kişiler her yerdeydi. İşte o an hayallerinin yıkıldığı ve dolandırıldığını anlamıştı. Bu olayı bütün yakınlarına anlatmış ve herkesi uyarmıştı.
Dolandırıcılık
(Visited 12 times, 1 visits today)