Bir gün okulumdan bir arkadaşım beni doğum günü partisine davet etmişti. O gün geldiğimde doğum günü hediyesini alıp partiye gittim. Hediyesini verdim, tebrik ettim. Beni gördüğüne çok sevinmişti. Parti umduğumdan kalabalıktı. Şöyle bir etrafıma baktığımda, başka hiç tanıdığım bir arkadaşım olmadığını fark ettim. Onların birbirleriyle konuştuğunu gördüm. Demek ki tek yabancı bendim. Doğum günü olan arkadaşım da bütün arkadaşlarıyla ilgilenmesi gerektiği için baya meşguldü. Kendimi yalnız ve sıkılmış hissediyordum.
Birden arkamda bir ses duydum. Döndüğümde bir çocuk vardı karşımda. Bana, “Tanışalım mı? Ben Emre, senin ismin nedir?” diye sordu. Orada tanıştık ve sohbet etmeye başladık. Sonra yanımıza başka çocuklar da geldi, onlarla da tanıştım. Biz sohbet ederken, arkadaşımın doğum günü pastası geldi, birlikte yedik ve tanıştığım yeni arkadaşlarımla beraber oyunlar oynadık, sohbetler ettik ve çok eğlendik. Partinin sonu gelmişti ve ben hiç bitsin istemiyordum.
Daha sonra, yine bir araya gelmek için birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Zamanla çok daha samimi olmaya başladık. Hatta yanıma ilk gelen ve ismimi soran arkadaşım, şu anda benim en iyi dostum oldu.