Bir zamanlar İpek adında bir kız varmış. İpek, annesi izin vermiyor diye hayatında hiç kek, pasta, kurabiye, çikolata ve şeker yemiyormuş.
Bir gün İpek’in arkadaşı Elif İpek’e Şöyle demiş:
-Hani sana bahsettiğim, markette satılan kek var ya, işte ondan yarın sınıfa getireceğim, demiş. İpek çok sevinmiş. Çünkü yarın İpek’e kek yemesi için fırsat olabilirmiş. İpek eve gittiğinde annesine arkadaşı Elif’in kek getireceğini söylemiş. Ama annesi şöyle demiş: ”Getirsin ama sen yiyemezsin. Çünkü sağlığın için zararlı”, demiş.Ertesi sabah İpek Öğretmenine ”ben yemek istemiyorum” demesi gerekmiş.
Cumartesi günü, İpek öğlen uyumuş Akşamüstü salondan konuşma sesleriyle uyanmış. İpek uykulu gözlerle gezdiği için salon yerine mutfağa gitmiş. Salon kapısını açmak yerine buzdolabının kapısını açmış. İpek’in gözleri yarı kapalıyken birden fal taşı gibi açılmış. Buzdolabında pastalar, kekler, lolipoplar, şekerler, çikolatalar, kurabiyeler ve dondurmalar varmış. İpek üst rafa bakınca da türlü türlü meyve suları ve limonatalar varmış. İpek salonun kapısının arasından bakmış salonda İpek’in en sevdiği renklerde balonlar varmış. Pembe, mor, yeşil, mavi, gümüş ve altın… Balonların yanında 80 tane hediye varmış. Pencerede iyi ki doğdun ….. bir şey yazıyormuş ama İpek tam okuyamamış ve belli ki çok kalabalıkmış, içeriden çocuk sesleri geliyormuş. İpek kapıyı açtığı anda, İYİ Kİ DOĞDUN İPEK ! diye herkes bağırmış. İpek pencerenin üstünde İyi ki doğdun İpek yazdığını anlamış. Masaya limonatalar, türlü türlü meyve suları, pastalar, kekler, çikolatalar lolipoplar, şekerler, kurabiyeler ve dondurmalar gelmiş. Sonra İpek hediyelerini açmış ve arkadaşlarıyla oynamış.
O gün İpek’in en güzel günü olmuş.