Arkadaşımın doğum gününe tam olarak 3 saat kalmıştı. Zaman azaldıkça içimdeki sıkıntı yavaş yavaş artıyordu. Doğum günü için heyecanlıydım evet, ama gideceğim yerde tanıdığım tek kişinin doğum günü kızı olması beni bir hayli geriyordu. Partide bulunacak kimseyi tanımıyordum. Bu sebeple ortama adapte olup olamayacağımdan emin değildim. Asya’nın beni bulunacağım ortama dahil etmesini umarak kendimi rahatlatmaya çalışıyordum ama nafile, işe yaradığı söylenemezdi. Yine de içimde bir umut vardı. En kötü ne olabilirdi ki? Hiç olmazsa hediyemi vermiş olurdum. Belki 2-3 laf ederdik. Belki de daha fazla, kim bilir? Düşüncelerimle boğuşurken zamanımın gittikçe daralmaya başladığını farkettim. Odama gidip doğum günü için hazırlanmaya başladım. Yaklaşık 1 saat sonra hazırdım. Hediyemi de yanıma alarak taksiye atladım ve mekana doğru yol aldım. Mekana yaklaştıkça mide bulantım artmaya, içimdeki sıkıntı dayanılmaz bir hal almaya başladı. Asya’nın attığı konumun önünde durduğumuzda kendime her şeyin iyi olacağını son kez hatırlatarak taksiden indim ve kapıdan içeri adımımı attım. Ortam hiç de düşündüğüm gibi değildi. Kocaman havuzun etrafında bir sürü armut koltuk vardı. Etrafı aydınlatmak için bir sürü minik lamba kullanılmıştı. Beni en çok şaşırtan şey ise partideki insanlar olmuştu. Hiçbirinin hayal ettiğim insanlarla alakası yoktu. Hepsinin yüzünde minik bir tebessüm vardı ve aralarında hoş bir sohbet dönüyormuş gibi gözüküyordu. Hiç tanımadıkları biriyle bile iyi anlaşabilecekmiş gibiydiler. Görünüşleri, hepsinin yüzünde var olan o tebessüm onlara olan buzlarımı eritmeye başlamıştı. Etrafa göz gezdirirken Asya’nın havuz kenarında birileriyle sohbet ettiğini gördüm. Beni gördüğü anda el sallamaya başladı. Ona doğru yürümeye başladım. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle “Doğum günün kutlu olsun.” dedim. Sözüme sarılarak cevap verdi. Ona hediyesini uzattım. Teşekkür ederek hediyesini elimden aldı ve arkasındaki masaya koydu. “Hediyeleri en son açacağım, hadi gel seni arkadaşlarımla tanıştırayım.” dedi. Ben gelmeden önce sohbet ettiği insanlar hala yanımızdalardı, kendi içlerinde bir konu hakkında konuşuyorlardı. Asya oradaki herkesle beni tanıştırdı. Hiç beklemiyordum ama aralarında ortak zevklere sahip olduğum bir sürü kişi vardı. Sevdiğim konular hakkında konuşmak bulunduğum ortama adapte olmamı kolaylaştırdı, bu sayede partinin geri kalanında insanlarla iletişim kurmakta hiç sorun yaşamadım. Partinin sonuna doğru Asya hediyelerini açmaya başladı. Kutulardan çıkan hediyeleri gördükçe yüzünde kocaman bir gülümseme oluşuyordu. Sıra benim hediyeme geldiğindeyse kutudan çıkan şey yanımdaki birkaç kişinin ilgisini çekmişe benziyordu çünkü Asya bana hediyesi için teşekkür edip sarıldıktan sonra hediyemle ilgili birkaç kişiyle eğlenceli bir sohbet başlatmıştık. Parti bitiminde yeni arkadaşlarımla ve Asyayla vedalaştım. Ona beni yeni insanlarla tanıştırdığı için teşekkür ettim. Taksiye atladım ve eve döndüm. Bu doğum günüyse benim için her zaman özel kaldı.
(Visited 5 times, 1 visits today)