Doğum Günü

Berat, uzun zamandır beklediği doğum gününe sonunda kavuşmuştu. Sevdikleriyle bir araya gelip güzel bir gün geçirmek için sabırsızlanıyordu. Arkadaşları Göktaş, Eralp, Barış, Doğa, Erim, Aras, Kemal ve Bora’yı davet etmişti. Hepsi de o gün için hazırlıklarını tamamlamışlardı ve Berat’ın evine doğru yola çıkmışlardı.

Berat, evde her şeyi hazırlamıştı. Pastalar, atıştırmalıklar ve içecekler masanın üzerinde hazırdı. Mumları üfleyeceği pastayı ise son dokunuş olarak süslemişti. Arkadaşları gelene kadar hediye paketlerini açmamaya karar vermişti. Doğum günü kutlamaları başladığında Berat, tüm arkadaşlarını sevinçle karşıladı.

Kutlama sırasında herkesin yüzünde mutluluk vardı. Berat, arkadaşlarıyla birlikte pastayı kesti ve mumları üfledi. Tam o anda, elektrikler kesildi. Herkes karanlıkta kaldıklarında, Berat’ın doğum gününün mahvolacağını düşündüler. Ancak Berat, mumlarından birini çıkararak alevi yakmak için diğer mumların ışığından faydalandı.

Mumun aleviyle aydınlanan odada, arkadaşlarını görebilen Berat, durumdan korkmadığını gösterdi. Arkadaşları da ona destek olarak ellerindeki telefonlarla ışık tuttular. Elektriklerin gelmesi için bir süre beklediler ancak hiçbir şey olmadı. Arkadaşları, Berat’a doğum günü hediyesi olarak aldıkları bir çadırı getirerek bahçede kurmaya karar verdiler.

Çadırı kurduktan sonra, ateş yakarak içerisinde zaman geçirmeye başladılar. Berat, arkadaşlarına elektrikler kesilmeden önce mumları üflediği için yaşanan olayın doğum günü kutlamalarının en ilginç anı olduğunu söyledi. Arkadaşları da ona katıldı ve geceyi şarkılar söyleyerek ve güzel anılarını paylaşarak geçirdiler.

Ertesi sabah, elektrikler geri geldi ve arkadaşlar ayrılmaya hazırlandı. Berat, arkadaşlarına yaşanan olayın kendisi için anlamlı olduğunu ve en güzel doğum günlerinden birini geçirdiğini söyledi. Arkadaşları da ona teşekkür ederek vedalaştılar ve evlerine gittiler.

Berat, arkadaşlarından ayrıldıktan sonra mumları üflediği anı düşünmeye başladı. O anda yaşadığı korku ve endişe,

Doğum günü partisindeydi. Berat, arkadaşlarını evine çağırmıştı ve hazırlıklarını tamamlamıştı. O gün için özel olarak hazırlanmış bir pasta ve mumları vardı. Arkadaşları geldiğinde, hepsi mutlu ve heyecanlı görünüyordu.

Göktuğ, Eray ve Barış, Berat’ın en yakın arkadaşlarındandı. Doğa, Erim, Aras, Kemal ve Bora da arkadaşlarına katılmışlardı. Berat, onlara pasta ve içecek ikram etti. Herkes pasta için sabırsızlanıyordu.

Berat, mumları üfleyip dileğini söylemek için hazırlandı. Arkadaşları da onunla birlikte mumları saymaya başladılar. “1… 2… 3…” dedikten sonra, Berat mumları üflemeye başladı. Ama tam o anda, bir şeyler oldu. Birdenbire, odadaki tüm ışıklar söndü ve bir patlama sesi duyuldu.

Arkadaşlar hemen panikledi. Bazıları evdeki yangın alarmını kontrol etmeye çalışırken diğerleri evi terk etmeye hazırlanıyordu. Ancak Berat, ne olduğunu anlamaya çalışarak sessizce oturuyordu. Birkaç dakika sonra, ışıklar yeniden açıldı ve herkes rahatladı.

Berat, mumları üflediği sırada ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra fark etti ki, bir mumun alevi hava akımıyla odadaki bir balonun üzerine gelmişti ve patlamasına neden olmuştu. Herkes güldü ve rahatladı. O ana kadar olan stres anında bir anda yok oldu.

Arkadaşlar, Berat’ın doğum günü partisine devam etmek için yeniden toplandılar. Pasta kesildi ve hepsi birlikte mutlu bir şekilde zaman geçirdiler. Berat, o anın kendisine hatırlattığı şeyin ne olduğunu düşündü. Hayatta ne kadar önemli olan anların ne kadar anlamsız bir şeyin onları mahvedebileceğini hatırladı.

Berat, arkadaşlarına teşekkür etti ve mutlu olduğunu söyledi. Doğum günü partisi, herkesin hatırlayacağı bir anıya dönüştü. Berat, mumları üflediği sırada yaşanan olayın bir anı olarak kalacağını düşündü. Ama daha da önemlisi, bu anı ona hayatta ne kadar önemli olan şeyleri hatırlattı.

 

son

(Visited 36 times, 1 visits today)