“Bilgiye dedektif gibi ulaşabilirsin, avukat gibi de ulaşabilirsin. Avukat gibi ulaşırsan işine geleni alırsın. Dedektif gibi alırsan salt gerçeğe ulaşırsın. “sözü şahsen çok güzel ve tartışmak için çok ince çizgileri olan bir söz. Öncellikle sözde geçtiği gibi” Bilgiye dedektif gibi ulaşabilirsin, avukat gibi de ulaşabilirsin” lakin kim gibi araştırdığın burada çok önemlidir.
Varsayalım ki bir avukat gibi araştırıyoruz, avukatların işinin tam olarak tanımı: müvekkillerini bir başka değişle müşterilerine hukuksal anlamda tavsiyelerde bulunmak, onları yasal veya hukuki konularda temsil etmek, yasal belgeler hazırlamak ve müvekkillerini mahkemede savunmaktır. Bu tanım çerçevesinde konuyu ele alacak olursak bir bilgi araştırırken avukatlar kendisinin ve müvekkillinin lehine araştırmalar yapıp bilgiler alarak karşı taraftaki tezleri çürütmeye çalışır. Elbette bu şekilde araştırmalar yaparken sözde de geçtiği gibi kendi işine geleni alırsın. Karşıdaki kişinin dediğinin doğru olduğunu bilsen bile kendi davanı savunmaya ve arkasında durmaya devam edersin. İşte bunlar sözde de geçen” Avukat gibi ulaşırsan işine geleni alırsın” sözünün gerekçesidir.
Hadi bir de gelin araştırmamızı bir dedektif gibi yapalım. Bir dedektifin veya bir başka değişle hafiyenin görevinin tanımı ise: suçları detaylı bir şekilde ve tarafsızca soruşturmak ve akabinde suçluları tespit edip yakalamakla görevli olan polislere denir. Bu tanım içerisinde bir araştırma yaptığımızı varsayar isek: herhangi bir konuyu en ince detayına kadar araştırıp soruşturarak bilgiler edinmek ve daha sonrasında ise edindiğimiz bu detaylı bilgileri en arı hale getirerek anlaşılır ve net bir biçimde notlarımızı çıkarırız. Çıkardığımız bu bilgileri de bir yapboz gibi birleştirerek doğru bilgilere ulaşırız. Sonuç olarak ise suçluları yakalar ve gerekli yasal işlemleri uygularız. Bu gerekçeler ile sözde de belirtildiği gibi “Dedektif gibi alırsan salt gerçeğe ulaşırsın.”
Sonuç olarak şahsen bir değerlendirmeye alacak olursam: ”
Bilgiye dedektif gibi ulaşabilirsin, avukat gibi de ulaşabilirsin. Avukat gibi ulaşırsan işine geleni alırsın. Dedektif gibi alırsan salt gerçeğe ulaşırsın.” sözünü detaylıca parçalara bölerek ve her iki tarafla da empati kurarak düşündüm ve inceledim. Sonuç olarak bu sözü ben aslında “Doğruluk mu? Cesaret mi?” oyununa benzettim. Eğer bir avukat gibi düşünmeyi seçersen bir bilginin yanlış olduğunu bilsen bile doğruymuş gibi savunmak cesaret ister ve “cesaretliğe” girer. Eğer bir dedektif gibi düşünmek istersen tarafsız bir şekilde düşünüp, dürüstlüğünü ortaya koyarsın ve bu da “doğruluğa” girer.
Peki ya siz “Doğruluğu” mu seçiyorsunuz yoksa “Cesaretliği mi?”