Doğru İnanmak

İnançlar insanı özgürleştirir mi yoksa köleleştirir mi? Birçok fikri ve düşünceyi içinde barındıran bu soru birçok eleştiri ve kavgayı da içinde barındırıyor. İnanç bir duyguya, düşünceye, dine içten ve güvenlikle gönülden bağlı olma anlamına geliyor. Dünya üzerinde yaklaşık üç bin dört yüz inanç vardır. Hepsi birbirinden farklı ve hepsinin farklı istekleri var. Ancak her inanç sonunda huzuru, bereketi ve özgürlüğü sunuyor.

İnsanların farklı inançlara olan bağlılığının sebebi yaşadığı ülke, aile ortamı veya merak olabilir. İnsanlar doğduğu ülkede inanılan inançları görüp o inanca tutunuyor. Ailesinden gördüğü inancı doğru olarak sayıyor. Veya ilgisini çeken bir inancı araştırıp o inançla ilgili fikir sahibi oluyor ve o inançla yaşamını sürdürüyor. Birçok farklı etken inanışı etkiliyor ancak bu etkenler insanlar için bazen zorlayıcı olabiliyor. İnandığı inanç üzerine yargılanabiliyor, saygısızlığa uğrayabiliyor. Kendi inancına özgür olmak için inanan bir insan bir anda esire dönüşebiliyor. Ama bazı insanlar her ne olusa olsun kendi inançlarına olan bağlılığı ile yaşamaya devam ediyor.

İnsanlar neden inanmaya ihtiyaç duyar? Bunun birçok sebebi olabilir. Zor zamanlarında yaslanıcak bir duvar, güvenicek bir şeyler ister. İnançlar ise bazı insanlar için yaslanılacak iyi bir duvardır. Ve insanlar huzura kavuşmak için inançlara tutunurlar. Ancak bu inançlara inanan insanların yerine getirmesi gereken ciddi sorumluluklar olabilir. İnançlar bu sorumluluk karşısında insanlara özgürlüğü veriyor. Ve insanlar o sorumlulukları yerine getiriyor. Dua ediyor, şükrediyorlar. Böylelikle mutluluğa eriştiklerini düşünüyorlar.

Bazı insanlar ise inançların hayatımızda olmaması gerektiğini düşünüyor. İnançların koyduğu kuralların yaşamı kötü etkilediğini ve olmaması gerektiğini iddia ediyorlar. Onlara göre inançların özgürleştirmek yerine köleleştiğini düşünüyorlar. İnançlar insanların kendi özgür hür iradesi ile inanması gerekiyor. Doğru olan bu olsa da inançlar artık siyasetele, eğitimele, ahlakala iç içe olmaya başladı. İnsanlar inançları ile ülke yönetiyor, insan ahlakı inanılan inanca göre yargılanıyor. Böylelikle de inançların insanları köleleştirdiği düşünülüyor.

İnançlar insanları özgürleştirir mi yoksa köleleştirir mi? Sorusu ise muamma. Bir insan herhangi bir inanca inanması kendi özgür ve hür iradesine bağlıdır. Özgürleştirip özgürleştirmemesinin bence pek bir önemi yok. İnanan insan inancının özgürleştirdiğini düşünüyorsa inanmaya devam etmelidir. Köleleştirdiğini düşünen insanların da her ne kadar bu inançları doğru bulmasa da o insanlara saygı duymak zorundadır. Uzun lafın kısası dünyada bir düzen var ve her insanın kendi özgür hür iradesiyle inandığı şeyi yapmaya hakkı vardır.

(Visited 80 times, 1 visits today)