Doğru Arkadaş Seçimi

Yaşamaya çalıştığımız bu evrende birçok zorlukla karşılaşırız. Kimisi yaşayabildiğine şükreder kimisi ise daha fazlasını ister. Kolay ulaşabildiğimiz şeylerin kıymetini anlayamayız değil mi? Başlangıçta o şeyi çok isteriz sanki o şeye sahip olunca dünyalar bizim olacakmışcasına ama sonra öyle olmadığını anlayıp daha fazlasını isteriz daha ve çok daha fazlası… Her şeyin  sınırı olduğunu bilen insanlar bunu yapmazlar. Biraz da çocuğun yetiştirilme biçimiyle de ilgili bu durum. Nasıl az ile mutlu olan birisi bir anda daha fazlasını isteyen birisine dönüşür?

Henüz 18 yaşında gençliğin verdiği enerji ama geleceğin verdiği kaygı ile yaşarken, ufak şeylerle mutlu olan birisiydim ben. Ne çok azı ne de çok fazlası. Hayatımdaki tüm olaylara pozitif bir şekilde bakmaya çalışırdım, olumsuzu görünce de kaçmaz onunla uğraşırdım. Benimle anlaşılması kolaydı. Ilımlı bir insandım. Her şey çok kolay oluyordu benim için. Ta ki o güne kadar. Okula yeni bir kız gelmişti. İlk başta çok samimi değildik. Tanışmıştık ama yakın olacağım birine benzemiyordu. Aradan bir ay gibi bir zaman geçtikten sonra yavaş yavaş önyargıları kırmıştık sanırım. Nasıl olmuştu? Neden olmuştu?

İnsanlara önyargı ile yaklaşan bir insandım maalesef. Kötü bir alışkanlık olduğunu bildiğim halde öyleydi. Aramız iyice ısındıktan sonra biz buluşmaya başlamıştık. Sürekli birlikteydik. Tüm Ankara’yı turladığımız günler oldu, sabahlara kadar dışarda gezmelerimiz gibi birçok şey. Gezdikçe daha çok gezmek istiyordum. Daha fazla daha fazla!  Bir akşam yine oturuyorduk ve bir anda her şeyi bırakıp uçağa atlayıp gitmek geldi. İlk başta şaka yaptığını düşünmüştüm. Hatta güldüm şaka yapıyor olmalı dedim. Dalga geçtim. Hayır ciddiyim diye bir cevap aldım. Olumsuz cevap verdim. İki saat sonra eve gittim ve bir saat sonra evden tekrar çıkmıştım.Her şey çok hızlı gelişti , kendime geldiğimde havaalanındaydım. Ne yapıyordum ben gerçekten her şeyi geride bırakıp ülkeyi mi terk ediyordum? Sadece daha fazlasını isteyen bir kişinin gazına gelip ona mı uyuyordum? Kendimden geçmiştim sanki. Uçağa bindik. Öylesine ama öylesine gidiyorduk. Ne paramız vardı ne de kalacak bir yerimiz. Yeni maceralara gidiyorduk. Ona bunu neden yaptığımızı sorunca sınırlarımızı genişletmemiz gerektiğini söyledi. Korkuyorduk. Kaygılarımız vardı. Demiştim ya gençliğin verdiği enerji vardı ama geleceğin kaygısı ağır basıyordu o an. Bizi neler beklediği hakkında en ufak bilgimiz yoktu. O an sadece uçaktaydık ve ülkeden gidiyorduk. Her şeyi geride bırakıp yeni bir hayat kurmaya.

Beni ne böyle değiştirmişti. Kişiliğim değişmişti. Tek bir cevabı olabilirdi. Arkadaş. Evet arkadaş. Kötü yönde etkilemişti beni. Planlanmış bir geleceği çöpe atmış, bilgisizce hareket ediyorduk. Doğru arkadaş seçimi yapsaydım şu an bu durumda olmazdım.

 

(Visited 45 times, 1 visits today)