İnsanoğlu yüzyıllardır gökyüzünü merak etmiş gidemese de yıldızlar, gökyüzü ve uzay hakkında çalışmalar yapmış, varsayımlarda bulunmuşlar. Hatta astrolojiye göre hayatlarına yön vermişler. Son zamanlarda ise gökyüzü ülkelerin birbirlerine güç gösterisi yaptığı alan haline gelmiştir. Bu uğurda harcanan paralar sınırları zorlayıcı tutardadır. Peki bu gerekli midir?
ISS’e astronot göndermiş bazı ajansların bütçeleri şöyle:
- NASA: 23 milyar dolar
- ESA: 6 milyar EURO
- Rusya Uzay Ajansı: 1,7 milyar dolar
- Almanya Uzay Ajansı: 1,1 milyar EURO
- Japon Uzay Ajansı: 500 milyon dolar
- İngiltere Uzay Ajansı: 374 milyon sterlin
- Kanada Uzay Ajansı: 300 milyon dolar
- Çin Uzay Ajansı: 8 milyar dolar
- Hindistan Uzay Ajansı: 2 milyar dolar
Dünya’nın büyük ülkelerinin uzay için ayırdığı bütçeler bu şekilde. Bir de Birleşmiş Milletlerin yapmış olduğu, görmezden gelemeyeceğimiz, sorgulamadan geçemeyeceğimiz bir rapor var. Birleşmiş Milletlere göre, dünyada 821 milyon kişi, yani yeryüzünde yaşayan 9 kişiden birisi açlık sıkıntısı çekiyor. Yeryüzünde açlıktan her 5 ila 10 saniyede bir çocuk ölüyor. UNICEF, gelecek yıl yalnızca kriz ülkelerinde çocuklar için hayat kurtaran gıda programlarını sürdürmek için 1 milyar doları aşkın bütçeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Elimizdeki verilere baktığımız zaman ülkelerin uzay alanında birbirlerine yapacakları güç gösterisi için temel insani sorunları görmezden gelmeleri göz ardı edilemeyecek bir konudur.
Giderek artmakta olan iklim değişikliği ve bunu da beraberinde gelen felaketleri incelersek. Bu yıl Almanya’da yüzlerce kişinin öldüğü binlerce kişinin mağdur olduğu son 200 yılın en büyük seli, Türkiye’de bu yıl yaşanan ve bir köyü haritadan silen Kastamonu seli, 28 Temmuz 2021’de Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan 12 Ağustos 2021 itibariyle kontrol altına alınan yangın, sadece okyanus kıyılarında adını duyduğumuz, Türkiye’de de son yıllarda hayatımıza giren bir hava olayı; hortum… Bu ve benzeri hava olaylar Dünya gündemine girmiştir. Ama ülkeler işin ciddiyetini zamanında alınmayan önlemlerin bedelleri ödenirken anlamışlardır. Yani insanoğlu göz ardı ettiği doğadan büyük bir tokat yemiştir. Uzay çalışmaları ile insanoğluna farklı dünyaların kapılarını açmak isteyen, bu alanda birbirleri ile yarışan büyük ülkeler görmezden geldikleri doğa olayları karşısında çaresiz kalmışlardır.
Bu iki temel olaya baktığımızda insanoğlunun önceliğinin doğal dengeyi korumak olması gerektiğini görüyoruz. Uzay çalışmalarının insanlığa sunduğu nimetler göz ardı edilemez. Ama yaşanamayacak bir Dünya yarattığımızın da farkında olmalıyız. Ülkelerin uzay araştırmaları yarışında ortaya koydukları yüksek bütçeleri temel ihtiyaçlar için de koymaları gerekmektedir. Bunun için acil önlem alınmazsa görmezden geldiğimiz yerküre zaten bizi uzaya püskürtecektir.