Disneyland’e Yolculuk

Mutlu, Öfkeli , Heyecanlı ve Hırslı çok yakın arkadaşlardı. Bunlar Beştepe Kolejinde yatılı olarak lisede okuyorlardı. Mutlu, her zamanki gibi güneş ışığında ve kuşların sesleri ile uyandı. Öfkeli, ise “of yine bir gün başladı” diye uyandı. Heyecanlı “olamaz yine geç kalacağım” diyerek uyandı. Hırslı, “nasıl geç uyandım, ilk ben uyanmalıydım” dedi. Dört arkadaş okullarının son haftalarını yaşamak için okula gittiler. Heyecanlı, rüyasında üç arkadaşı ile Disneyland’e gittiklerini gördü. Aklında üç arkadaş bir daha görüşemeyecekleri, farklı üniversitelere gidecekleri için onlarla vakit geçirmek istiyordu. Sabah arkadaşlarına bir fikir sundu: “Arkadaşlar bence üniversitede görüşemeyeceğimiz için bence Disneyland’e gidelim. Orada dönme dolaba, roller coastera, trene bineriz” dedi ve çok heyecanlandı. Arkadaşları kabul etti ve plan yaptılar. Hafta sonu mezuniyet balosundan sonra uçağa binip gideceklerdi. Mutlu, “süper olur” dedi. Öfkeli, “mezuniyet balosundan önce nereye!”, Hırslı ise “E iyi gidelim! Dedi.

 

Hırslı ise “of! Tamam tamam” dedi. Akşam balo kıyafetlerini hazırladılar. Sabah kakıp güzel bir kahvaltı yaptılar. Ardından giyinip hazırlandılar. İşleri bittiğinde akşam olmuştu. Hemen baloya gitmeleri gerekiyordu. Baloda çok eğlendiler; Öfkeli dışında. Öfkeli hiçbir yiyeceği ve müziği beğenmemişti. Saat 00:00 olmuştu. Eve gidip uyudular. Ertesi gün kalkıp valizleri hazırladılar. Öğlen olmuştu. Havalimanında Hırslı valizinin kendisi ile kalmasını istiyordu. Mutlu onu ikna etti ve uçağa bindiler. Heyecanlı basınçtan tüm sakızları çiğnemişti. Sakız topunu ağzından çıkarırken zorlanmıştı. Mutlu onları kafasına takmadan güzel bir yolculuk geçiriyordu. Heyecanlı Paris’e geldik, yani Disneyland’a! Dedi tüm yolcular ona baktı. Heyecanlı utanarak yerine oturdu. Sonra anons duyuldu. “Dikkat, dikkat, Paris’e uçak sert bir iniş yapacaktır. Öfkeli çok sinirlendi ama sesini çıkarmadı. Hırslı patlayacaktı. Sonunda inişi yaptılar. Üçü de söylenmeye başladı. Mutlu onları susturmaya çalıştı.

Valizlerini alırlarken aynı şey yaşandı. Bu valizi ben alacağım, bir kere bu valiz benim. O benim diye tartıştılar. Dört valizi de Mutlu taşımak zorunda kaldı. Taksiye binip otele gittiler. Oda kartlarını almak için sıraya girdiler. Sıra onlara geldiğinde Mutlu “dört yataklı oda kaydı lütfen” dediği an, yine tartışmaya başladılar. “Büyük yatak benim! Hayır tek oda benim! Ben kendi başıma bir odada kalacağım! Dediler. Mutlu, hepimizin bir yatağı, bir banyosu var dedi. Hepsi sustu. Odalarına gidip, uyudular. Saban olunca Heyecanlı üçünün de kapısını açıp tek tek sordu: !Ne zaman Disneyland’e gideceğiz? Şimdi mi? Sonra mı? Orada kaç alet var? Roller Coaster var mı? Mutlu: “Tamam tamam hazırlanıp gideceğiz şimdi dedi. İlk önce kahvaltıya indiler. Öfkeli “of yine bu iğrenç sucuklar” dedi.

Heyecanlı ise yerinde duramıyordu. Öfkeli dışında herkes kahvaltısını yaptı. Sonra taksiye binip gittiler, kapıda indiler. Heyecanlı roller coaster’ı görür görmez “Gelin önce buna binelim! Dedi. Mutlu ise ilk önce film karakterleri ile tanışmak istiyordu. Ben önce bota bineceğim dedi Hırslı. Öfkeli “siz neye binerseniz binin, ben dönme dolaba bineceğim” dedi. Heyecanlı roller coaster’a, Mutlu karakterlerin yanına, Öfkeli dönme dolaba bindiler. Mutlu karakterleri çoğuyla tanışmıştı bile.

Heyecanlı roller coasterda biraz midesi bulanmıştı ama yine de sevmişti. Hırslı bota bayılmıştı. Öfkeli ise dönme dolabın biraz yavaş olduğunu düşünüyordu. Hepsi dondurmacının önünde buluştular.

Öfkeli acıkmıştı ama daha binecekleri çok alet vardı. Mola verip birer top dondurma yediler ve yürümeye devam ettiler. Hepsi ortak bir şey seçip ona bindiler. O an çok mutlulardı. Birlikte geçirdikleri en güzel an buydu.

(Visited 52 times, 1 visits today)