Bir çocuğun eğitilmesindeki en büyük etkenlerden biri disiplindir. Fakat birçok anne baba disiplin kavramını tam anlayamaz ve çocuğunun geleceğini etkileyecek hatalar yapar. Peki disiplin aslında nedir?
Disiplin, öz denetim, yani kendi kendini kontrol edebilme yetisidir. Çocuğa örnek davranış biçimini aşılamak ve bunu kendisine ne yapması gerektiğini söyleyecek biri olmasa da bu davranış biçimini devam ettirebilmesini sağlamaktır. Amacı çocuğa anlaşılır ve kesin sınırları olan, güvenli bir ortam sunmaktır.
Çocuğa disiplin kazandırmak, vakit gerektiren bir eylemdir. Sadece gerektiğinde uygulanmaz. Disiplini sadece bazı durumlarda uygulayan aileler, çocukla aralarında oluşan bağı zedeler ve çocuğun davranışlarının “Ne zaman yaparsam cezadan kurtulurum” sorusuna göre şekil alması görülür.
Disiplinin kalıcılaşmasında sınırlar çok önemlidir. Kurallar çocuğa net bir şekilde açıklanmalı ve bazılarında çocuğun fikri alınmalıdır. Yine de çocuk bir şeyi gerçekten çok istiyorsa ve küçük bir sınır dışı hareket yaptıysa, mesela siz ona kurabiye yememesini söylediğiniz halde dayanamayıp bir tane aldıysa, bunu görmezden gelmelisiniz. Sınırlarda bazen esnemeler olabilmelidir.
Ayrıca çocukta “kurallara uymazsam ceza alırım” fikri oluşmaması da oldukça önemlidir. Ceza kavramının disiplinle hiçbir alakası yoktur ve kesinlikle uygulanmamalıdır. Bunun yerine çocuk nasıl davranması gerektiğini öğrenirken ona eşlik edilmelidir. Örneğin çocuğa odası dağıldığında toplamayı öğretiyorsanız, o odasını toplarken siz de kendinizinkini toplayabilirsiniz. Özellikle ilk yıllarında çocuk bütün davranışları anne babasından kazanır. Çocuğa günde bir saatten fazla bilgisayarda oynayamayacağını belirtip kendiniz telefonunuzdan kafanızı kaldırmazsanız, çocuk bu davranışı benimseyemez. Bu, çocuğu zararlı alışkanlıklara eğilimli biri olmaya yönlendirir.
Çocuğa gereğinden fazla özen göstermek ve kontrol etmeye çalışmak da yanlıştır. Çocuğun sorumluluk bilinci kazanması gerekmektedir, bu yüzden çocuğun sorumluluklarının onun yerine yapılmaması gerekir. Örneğin çocuk ödevi olduğu halde arkadaşlarıyla dışarı çıkmak istiyorsa “Hadi sen çık, kalanı ben yaparım” türü yaklaşımlar çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkiler. Böyle durumlarda çocuğa “Dışarı çıkmak istiyorsan önce ödevini bitirmelisin, yoksa akşam yetişmez ve yarın okula uykusuz gitmek zorunda kalırsın.” demelisiniz. Çocuğun sizden ayrı bir hayatı olmasını engellerseniz ise, çocuk sizden ayrılamayacak hale gelir ve ileriki yaşlarında bile sizden uzak kalamaz.
Ayrıca çocuğunuz hakkında bir karar alırken eşinizin de sizin gibi düşünüp düşünmediğini bilmeniz gerekir. Eğer önemli kararları birlikte almazsanız çocuğun önünde anlaşmazlık yaşarsanız çocuğunuz yine kötü etkilenir. Böyle bir tutarsızlık, çocukta genellikle odaklanma problemi ve yalan söyleme alışkanlığı oluşturur.
Çocuğa disiplin kazandırmak için fiziksel ve/veya sözel şiddet uygulamanız ise işleri daha da kötü bir duruma sokar. Dayak yiyen çocuğun vicdanı ve ahlakı gelişemez. Saldırganlaşır. Özellikle ailesi tarafından sözel baskı gören çocuklar kendilerini değersiz hisseder ve empati anlayışı gelişemez.
Ayrıca çocuktan bir şey istediğinizde nedenini açıklayın. “Hemen o makası bırak.” veya “Makasla oynama.” demeyin “Eğer makasla oynarsan eline batar ve elin acır.” deyin. Emir vermek yerine seçenek sunun. Bazı şeyleri deneyimlemesine izin verin.
Başta da söylediğim gibi, çocuğa disiplin bilinci yerleştirmek emek ve zaman ister. Bunu yapmak için çok uğraşmanız ve birçok şeye dikkat etmeniz gerekir. Ama çocuğunuz büyüyünce “Benim çocuğum bu dünyaya bir şeyler kattı.” diyebilmenin verdiği rahatlamaya değmez mi?