Bir sabah uyandığımda dinozor mağarasında olduğumu farkettim. Robotumun da dinozor yumurtalarının yanında olduğunu gördüm.
Robotumu çağırdım ve ondan bana kahvaltı hazırlamasını istedim. O benim kahvaltımı hazırladığında nasıl buraya geldiğimizi sordum ona.
Robotum şöyle bir cevap verdi; “Sen dün dinozorlar çağına gitmek istediğini söylemiştin bana.”
Ben de ona “Bunu gerçekleştireceğini düşünmemiştim” dedim.
Kahvaltıdan sonra birlikte bir maceraya çıktık.
Pterodactiller ve t-rexler gördüm ve robotumun bir kaç tane dinozor yumurtasını bulduğunu gördüm. Bir dinozor robotumun yumurtalara dokunduğunu görüp sinirlendi ve üzerimize doğru koşmaya başladı.Biz de çok hızlı kaçmaya başladık. Yanımızda bir nehir olduğunu farkettik ve nehrin karşısına geçtik. Koşmaya devam ettik ve ıssız bir yere vardık. Dinozor yorulduğu için koşmayı bıraktı ve bizi kovalayamadı. Robotuma bu kadar korkunun bana yettiğini ve beni eve götürmesini istediğimi söyledim. Robot o kadar yorulmuştu ki bizi eve götürecek gücü kalmamıştı. Biz de palmiye yapraklarından bir çadır yaptık. Geceyi bu çadırda geçirdik. Sabah uyandığımızda çadırımızın içinde bebek dinozor gördük ve o bebeği de alıp yola koyulduk. Sonradan bir sandık bulduk ve açtığımıza içinden çok tatlı bir hayvana benzeyen bir canlı çıktı. Küçük dinozorumuz ona dokundu ve bir anda garip sesler çıkararak bize yaklaşmaya başladı. Dinozora ne olduğunu anlamamıştık. Dinozordan hızla uzaklaştık. Başka dinozorlarından bize doğru geldiğini farkettik. Robotuma bizi artık hızlıca eve götürmesi gerektiğini söyledim.
Eve gelmiştik. Aileme sarıldım ve robotumla birlikte güvenli evimizde güzel bir uyku çektik.