Güneş ışınlarının perdemin arasından yüzüme dokunduğumu hissederek başladım güne.Evde bir telaş hakimdi. Aileme bu telaşın nedenini sorduğumda ise gideceğimiz yerde öğreneceğimi söyleyip duruyorlardı. Hemen ellerimi, yüzümü yıkadım ve giyindim. Babam bütün gerekli eşyalarımızı arabaya indirmişti. Yola çıktık.
Etrafıma bakınıyordum. Ağaçlar, çimenler, yeşil alanlar ve oynayan çocuklar vardı. Vardığımızda neden buraya geldiğimizi az çok anlamıştım. Sonunda ailem buraya gelmemizin sebebinin ilkbaharın gelişini kutlamak için olduğunu söylediler. Pikniğe gelmiştik. Her sene özellikle ilkbaharda yaptığımız gibi eğlenecektik. Ağabeyim ile birlikte futbol oynamaya başlamıştık. Ağaçları kale direkleri olarak kullanıp birbirimizi yenmeye çalışıyorduk. Bunun üzerine bizi gören babam da bize katıldı. Annem yemeklerimizi hazırlarken biz de oyunumuzu bitirip hep birlikte ona yardım ettik. Her şey çok güzel gidiyordu fakat çevremizdeki bazı insanların doğaya bıraktığı çöpleri, cam şişeleri görünce doğanın bütün güzelliği bozuldu.
Orada terk edilmiş olan atıkları toplamaya karar verdik. Yanımıza alabildiğimiz kadarını aldık ve eve doğru giderken gördüğümüz çöplere onları attık. İnsanların bu güzel ormanları, yeşil alanları kirlettiklerini hala anlayamıyorum. Aklıma okulda yaptığımız sorumluluk projesi geldi. İnsanları doğayı kirletmemeleri konusunda seminerler hazırlayıp bilgilendirmiştik. Eve geldiğimiz zaman yorulduğumuz için dinleniyorduk. Akşam yemeğini yerken bir anda televizyonda çıkan haberle birlikte hepimiz o habere kulak kesildik.
Haberde bugün bizim gittiğimiz piknik yerine çok yakın olan ormanda yangın çıktığına dair bilgiler vardı. Biz oradan ayrıldıktan yaklaşık olarak 25 dakika sonra yangın çıkmıştı. Yangının hala söndürülemediği ve yangını, insanların attıkları çöpler arasına karışmış cam içecek şişelerinin çıkardığı düşünülüyormuş. Bunu gördükten sonra okulda arkadaşlarımla birlikte verdiğim seminerlerin, internet üzerinde olan bilgilendirme yazılarının hiçbir öneminin olmadığını anlamış oldum. Buna karşı sanki ”Bütün dünya sessizliğe bürünmüş, kimse bu teröre sesini çıkaramıyor ve bu doğanın yardım çığlığını sadece ben mi duyuyorum ? Diye düşünmeye başladım.
En başta okuldaki öğretmenlerime ve aileme daha geniş kapsamlı bir bilgilendirme yapıp yapamayacağımı sordum. Aldığım cevap bunu yapmam için yeterli yaşa sahip olmadığım için hayır oldu. Ben de gerekli yaşa sahip olduğum zaman arkadaşlarım ile birlikte çevremdeki insanların da desteğini alarak bütün insanlığa bir bilgilendirme sunusu yapmak için kendime söz verdim.