Dijital ve teknolojik hareketliliğin günümüzde girmediği alan kalmadı, diyebiliriz. Akıllı evler, akıllı arabalar, akıllı telefonlar, akıllı tahtalar gibi birçok teknoloji hayatımıza girdi. Fakat burada en önemli etken, bu teknolojinin kimler tarafından ve nasıl kullanıldığıdır bence. Fayda ve zarar, bu kullanımın sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Yaşadığımız pandemi süreciyle beraber uzaktan eğitim, dijitalleşmenin okul yönetimine etkisini gösterdi. Yapay zeka kavramının öne çıktığı bu dönemde, sınıf ortamında öğretmenlerin görevlerinde değişiklikler olabileceği anlaşılıyor. Öğrenme süreci aslında insan merkezlidir. Yapay zeka uygulamalarının öğrencilere kendi kapasiteleri ve öğrenme hızlarına göre öğrenme imkânı sağlaması, bu uygulamaların en olumlu etkisi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bazı uygulamaların esnek çalışma imkânı sunması ve öğrencilerin kendilerini hazır hissettikleri anlarda derse girebilmeleri, verimliliği artırabilir. Yapay zekâ destekli okullarda verimliliğin daha yüksek olabileceği, eğitim giderlerine harcanan paranın daha az olabileceği öngörülmektedir. Öğretmenlerin öğrenci değerlendirmeleri daha kolay ve net olabilir.
Son zamanlarda hayata geçirilen bilgisayar tabanlı akıllı öğretici sistemler, eğitimde bir dönüşüm başlattı ve kullanılmaya başlandı. Eğitim sistemi uzun bir süreç olduğu için bu etkileri insanların olumlu yönde kullanarak daha güzel gelişmelere vesile olmalıdırlar. Duyguların hiç konuşulmadığı bu sistemlerde, umarım ki içimizdeki sesimizi ve insan olma özelliklerimizi kaybetmeden var olabiliriz!