Milyarlarca WhatsApp konuşmaları, sayısız Tweet, milyonlarca SMS ve milyarlarca YouTube videoları gibi insan eliyle oluşturulan dijital veriler; dünyanın ağırlığının önemli ölçüde arttıyor olabilir mi? Portsmouth Üniversitesi fizikçilerinin yaptığı bir araştırmaya göre daha önce hiç üstüne fikir yürütülmemiş uç bir konu hakkında çok ilginç bilgiler ortaya çıktı. Bu araştırma Dünya’daki dijital verinin sahip olduğu madde miktarını bir diğer deyişler, kütlesini ölçmeye çalıştılar. Elde ettikleri bulgular neticesinde tüm bu dijital verilerin bir kütleye sahip olduğunu ve maddenin alışılmamış yeni bir hali olduğu belirtildi. Bu araştırmadan daha önce yapılmış bir araştırmaya göre, sınırsız dijital büyümenin ilerleyen yıllarda Dünya kütlesinin çoğunu kaplayacağı açıklandı. Bilim insanları eğer dijitalleşme hızı bu şekilde devam ederse, 350 yıl sonra dijital verilerin kütlesinin korkutucu bir boyuta ulaşacağı hatta bu miktarın dünyadaki tüm atomların kütlesinin toplamını geçeğinin öne sürdüler.
Birleşik Krallık Portsmouth Üniversitesi’nde araştırmacı olan Melvin Vopson konuyla ilgili şunları söylüyor: “Bir elektrondaki bilgi, onun kütlesinden 22 milyon kat daha küçüktür ancak bilgi içeriğini onu silerek ölçebiliriz. Biliyoruz ki, bir madde parçacığını bir anti-madde parçacığıyla çarpıştırdığınızda, birbirlerini yok ederler ve parçacıktan gelen bilgi yok edildiğinde bir yere gitmek zorundadır.” Böyle bir durumda dünyanın çökme problemi bile ortaya çıkabilir. Vopson, “Dünyayı gerçek anlamda değiştiriyoruz ve bu açığa çıkarılmayı bekleyen bir kriz.” Vopson’un bu fikirlerden yola çıkarak dijital bilginin sadece fiziksel olmakla kalmadığını, aynı zamanda bilgiyi depolarken ölçülebilir bir miktara (kütleye) sahip olduğunu varsayabiliriz. Vopson’un kişisel ve bilimsel düşünceleri aynı zamanda teorik hesaplamalar dikkate alındığında bir teknolojik cihazın kütlesi, içi dijital bilgi (dijital veri) ile yüklendiğinde küçük bir miktar da olsa artış göstermektedir. Bu değer oldukça az olmasına karşın hala kayda değer ve hesaplanabilir bir pozisyonda bulunmaktadır.
İlk başta Vopson, IBM verilerini temel alarak Dünya’da herbir gün yaklaşık olarak 2,5 kentilyon bayt dijital veri (dijital bilgi) üretildiğini tahmin etmektedir; ki bu bir yılda yaklaşık olarak 1021 dijital bit bilgiye (veriye) denk gelmektedir. Vopson’un hesaplamalarına göre eğer üretilen dijital veri ve bilgi miktarı her yıl yüzde 20 oranında artmaya devam ederse, 350 yıla kalmadan dijital bitlerin sayısı Dünya’daki tüm atom sayısının toplamını geçecek. Bu duruma ulaşmadan önce bile, tüm veri ve bilgi üretimini sürdürme süreci için gerekli olan güç miktarı şu an da gezegenin sağladığından veya sağlayabilceğinden fazla olacaktır. Vopson’un hesaplamalarına göre Dünya’daki 1 kilogramlık dijital bilgi ve veri oluşması için yaklaşık 3150 yıl geçmelidir. Ayrıca tüm Dünyanın ağırlığının yarısından fazlasını dijital veri ve bilgilerini kaplaması için 8800 yıl geçmelidir. Vopson’ a göre “Eğer büyüme oranının yüzde 5, yüzde 20 veyahut yüzde 50’ye çıktığını varsayarsak, elimize uçuk veriler geçmekte.”
Fakat daha öncede belirttiğim gibi bunlar sadece Vopson’un teorilerinin yani hipotezinin bir parçasıdır. Bu uç ihtimalin gerçek olması deney kanıtlanana kadar tartışmalı bir fikir olarak kalmaya devam edecektir eğer doğru olduğu gün yüzüne çıkarsa Dünya üzerindeki etkisi ve olumsuz sonuçları çok büyük olabilir…