Evet dijital dünya, analog dünyaya karşı güçlü bir hamleye hazırlanıyor. Metaverse denilen bu dijital dünya gerçek hayattan ayrı olarak insanların avatarları ile yani sanal bedenleri ile vakit geçireceği bir yer olacak. Üstelik Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg gibi dijital dünyanın liderleri daha şimdiden sanal bir evren oluşturmak için kolları sıvamış durumda. Bize oluşturdukları sanal dünyalarda sanal arsalar, evler, araziler, türlü türlü aletler, giyim eşyaları daha akla gelebilecek birçok şeyi satarak dijital dünyanın anolog nimetlerine kavuşacaklar.
Doğrusu ifrat ve tefrit konusunda pek dengeyi tutturamayan insanoğlu acaba metaverse konusunda nasıl bir yol izleyecek? Merak etmiyor da değilim. Aslında metaverse dünyasına çoktan adım atmış durumdayız. Özellikle internet üzerinden oynanan çok katılımcı ve rekabetçi bilgisayar oyunları bizi çoktan bu aleme dahil etmiş durumda. Yanı açıkçası pek de yabancı değiliz bu evrene. Hatta giderek daha güçlü hale gelen internet oyunları sektörü geçen sene 175 milyar dolar para kazanmıştı. Bu sene bu rakamın %20 düzeyinde geçileceği öngörülüyor. Ancak tabii ki metaverse olayında durum biraz daha ileriye geçiyor. Şurası belli ki facebook gibi sosyal medya devleri kendilerine özel yazılımlarla şehir horizonları, yaşam merkezleri, avmler, üniversiteler, eğlence mekanları, müzeler, kütüphaneler, hastaneler hatta askeri tatbikat alanları oluşturacağa benziyor.
İnsanlar kendi avatarlarını yani sanal bedenlerini oluşturarak bu sanal boyuttaki mekanları gezebilecekler ya da oralarda yaşayabilecekler. Haliyle sosyal medya devleri arasında bir horizon (sanal şehir) savaşları yaşanacağı da aşikar. Dünyanın farklı noktalarındaki insanlar sanal evrenlerde bir araya gelebilecek ve komünler oluşturabilecekler. Tabii ki, avatarlar arası dostluklar, evlilikler hatta savaşlar bile olabilecek. Dolayısıyla sanal çılgınlığın hangi noktalara gelebileceğini henüz bilmiyoruz. Ayrıca nasıl ki kişiler birden fazla hesaplarla sosyal medyaya giriyorlarsa belki de aynen o şekilde insanlar birden fazla sanal bedenleri ile aynı platformda ya da farklı farklı horizonlarda cirit atabilecekler. Horizonlardaki mevcut özgürlük ortamlarından dolayı insanlar belki iç dünyalarını daha doğru yansıtabilirken fiziksel özelliklerini, mesleklerini, yaşlarını hatta cinsiyetlerini değiştirebilecekler. Dolayısıyla kişiler oldukları gibi değil olmak istedikleri gibi profiller üretecekler. Haliyle bu durum metaverse’nin güvenirliğini de sorgulanabilir hale getirecek. İşin tehlikeleri de var tabii. Örneğin aynı ideolojiye sahip terorist gruplar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bir araya gelebilecek ve gerçek dünya için tehdit oluşturabilecekler. Ya da insanlık, sanal evrenleri askeri tatbikatlar için, daha öldürücü silahlar geliştirmek için olumsuz anlamda kullanabilecek. Ancak işin olumlu yanları da var. Mesela oturduğunuz yerden sanal evrenin çeşitli üniversitelerine kayıt olabilecek ve mevcut Metaverse bünyesinde istediğiniz eğitimi alabileceksiniz. Tabii ki ücretini ödemek şartıyla. Ya da dijital ve analog dünya iç içe geçecek örneğin normal tıp fakültelerinde eğitim alırken sanal evrendeki avatar kobaylar üzerinde anatomi çalışabilecek ya da ameliyat eğitimi yapılabilecek. Mimar ve mühendisler horizon şehir ve bina dizaynları ile alakalı pratik yapabilecekler.
Gelelim işin en önemli kısmına peki bütün bunlar olurken etiyle kemiğiyle canlı varlık olan biz insanlar sanal evrenlerden nasıl etkileneceğiz, işin psikolojik boyutu nasıl olacak? Metavers’ü savunan bazı yazarlar konuya; gerçek hayat ile sanal dünya birleşecek diye başlık atıyor. Elbette ki yukarıda anlattığımız gibi metavers’ün bazı faydaları mevcut ama ben dünyaları birleştirceğine pek inanmıyorum. Metaverse’ün birleşme mi yoksa ayrılık mı getireceği henüz muamma. Bilakis kişiler arası ilişkilerde arkadaşlıklarda ciddi bir kopma getirebilir. Evet Facebook ve Whatsapp gibi sosyal platformlarda insanlar eş-dostlarıyla, akrabaları ile bir araya gelip daha yakın iletişimler kurabiliyor ancak bu yine de yüz yüze bir araya gelme hususiyetleri gibi olmuyor, dolayısıyla ilişkiler git gide daha yüzeysel hale geliyor. Ancak metaverse’de durum daha farklı çünkü sosyal medyada bizzat kişinin kendisi aktif durumda olurken, sanal evrenlerde avatarlar boy gösterecek. Haliyle ilişkiler çok daha kopuk hale gelecek..
Bir kere bütün dünyada internet kullanıcısının %10’u problemli, yani kötü internet kullanıcısı. Bunun anlamı şu; bu kişiler internetin başında ya oyun oynayarak ya da sosyal mecralara kapılarak zamanlarını kötü değerlendiriyorlar. Yani interneti, iş ve aile hayatlarını olumsuz etkileyecek düzeyde kullanıyorlar. Dolayısıyla hem maddi hem de manevi kayıplara uğruyorlar. Dijital teknolojiyi yoğun ve kötü kullanma; %6 çeşitli bedensel problemlere, %4 depresyona, % 0,5 şizofreniye, %0,5 paranoid yönelime ve çeşitli mental bozukluklara sebep oluyor. Şimdi soru şu; aşırı ve kötü internet kullanımı psikolojik belirtilere ve kognitif bozukluklara neden olur mu? Sanal evrenlerin hayata geçirilmesi ile 2 milyar civarında kişinin interaktif olarak metaverse dünyasına adım atacağı tahmin ediliyor. Bu da demektir ki en iyimser tahminle en az 1 milyon kişide psikoz tablosu ortaya çıkacaktır. Ayrıca yapılan bilimsel araştırmalar dijital kullanım ile sanrılar ve halüsinasyonlarla alakalı klinik problemler arasında bir ilişki olduğuna dair önemli kanıtlar ortaya koymaktadır. Diğer taraftan metaverse, mevcut sosyal medyadan daha yoğun ve sürükleyici internet kullanımı meydana getirecektir. Haliyle yapay bir evren oluşturularak gerçek dünyadan kopma, gerçeklik algısından sapma gibi önemli sorunlarla karşı karşıya kalabileceğiz. Metaverse ortamı, aynı madde bağımlılığına yönelme gibi bir nevi dünyevi sıkıntılardan kaçma, sorunlar karşısında çabuk pes edip hayattan uzaklaşmak için bir sığınma mekanı olacak. Belki de aynı uyuşturucu bağımlılığı gibi metaverse bağımlılığını da ciddi ciddi konuşmaya başlayacağız.
Sonuç itibariyle dijital teknoloji şirketlerinin, halkı uygun bilimsel risk testlerine tabi tutmadan toplum sağlığı için büyük yıkıcı potansiyele sahip bir yapay evren sunduğu kanaatindeyiz.
Dijital Dünya
(Visited 57 times, 1 visits today)