Bütün insanlar yaşamları devam ettiği sürece birtakım zor durumlarla karşı karşıya kalırlar. Günlük yaşamda anlamlandırılamadığı kadar zorluklar insanları takip eder. Bu zorluklar maddi, sosyal veya başka nedenlerden olabilir.
Herkes bu zor durumları yaşadığından dolayı önemli olan bu zorlukları nasıl karşılayıp yıkılmadan dimdik durabilmeleridir. İnsanlar her ne kadar bu zorluklardan nefret etseler de aslında bunlar belli olaylara karşı ders verici nitelikte olup kişiyi bu olaylarla tekrardan karşılaşınca hazırlıklı kılar Bu zorluklarla savaşırken verilen tepkiler ve yaşanılan hisler insanlara liderlik eder. Yaşanılan deneyimler rehberlik edip bu zor durumlar için insanlara basamak görevi görür. Geçilen her basamak ve kazanılan her deneyim gelecek yaşantılarda insanlara yardımcı olur. Bu koşullar tekrar karşılarına gelince de ne yapacaklarını daha iyi bilirler. Bu sayede kişi kendini zor koşullara göre daha güçlü, dinamik ve dayanıklı hisseder. Bunlara karşın verilen tutumları da belirlenmesine yardımcı olur.
Yaşam belirgin bir şey değildir. Ne olup olunmayacağı bilinemez ve ne gibi zorluklarla karşılanacağı da beklenilmiyor. Yaşanılan iyi günlerin geçici olunduğu unutulmamalıdır. İyi günlerin kötü günleri de beraberinde getirebileceği düşüncesi akıllardan hiç çıkmamalıdır çünkü gelecek belli değildir. İşte bu yüzden sıkıntıları aşarak zorlukları yenmenin yolu sabretmek ve azimle davranmaktır. Zorluklarla karşılaşarak daha mutlu hissedilir çünkü yenilen her zorluk, kişinin çalışma azmini artırıp kuvvetli yapar. İnsanoğlunun zorluk yaşadıkça bilgi sahibi olarak güçlenmesi doğasında vardır. Aştıkça da ilk karşılaştığı zorluklar kadar olmadığını fark edip yoluna daha belli adımlarla devam eder.
Hiç zorluklarla karşılaşmayan rahat yaşam süren bir insan ilk karşılaşacağı şeyde anında yıkılır. Ama bu durum zorluklarla karşılaşan insanlar için geçerli değildir. Zorluklarla karşı karşıya kaldıkları için bunları nasıl aşmaları gerektiğini de öğrenmişlerdir. Kendilerini bu şekilde güçlü hissederek mücadeleci bir güce sahip olurlar. Bu şekilde önemli tecrübeler kazanırlar. Bu durumlar insanları daha da olgunlaştırır. Sabırlı olmayı bilinçlerine kazandırır. Bu zorlukları yenerek hayata karşı bir başarı elde edebilirler.
Her zorluğun arkasından kolaylık ve rahatlık geleceği de unutulmamalıdır. Bu süreçlerde sabırlı olmak en iyi çözümdür. Önemli olan zorluklar karşısında kişinin yılmaması ve başından geçen onca şeye rağmen güçlü kalabilmesidir. Bir süre sonra zor olmayı sevmeye başlar ve zor olana ulaşana kadar durmadan çalışmalı, hedeflerini gerçekleştirir. Bu yüzden ”İnsanın en büyük dostu zorlukları çünkü insanı karşılaştığı zorluklar güçlendirir.” düşüncesine katılıyorum. Zorluklar, inanların gerçek dostlarıdır. Onlardan kaçınılmayacağı için onları sevmeyi ve yenmeye çalışılmalıdır. Paulo Coelho’nun da dediği gibi “Ok ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklarla geri çekiyorsa sizi daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam edin.”