Günlerden güzel ve sıcak bir kış günüydü, takvimler kasım ayını gösteriyor ve bende sıcak çikolatamı yudumluyordum. Güzel bir rastlantıdır ki aynı gün benim doğum günümdü .Her ne kadar mutlu olsam da büyümeyi çok sevmem aslında, çocuk olarak kendimi daha mutlu hissediyorum .Ben partileri çok seven biri değilimdir ama o gün nedense arkadaşlarımla ve ailemle güzel bir parti vermek istedim.
İlk olarak sabahtan bir kırtasiyeye gittim ve birkaç tane karton aldım daha sonrasında ise üzerine doğum günümle ilgili bilgileri yazdım .Hemen en yakın arkadaşlarımın evine gittim ve onlara bu kartları verdim ki bunları yapana kadar saat 13.00’ı gösteriyordu. Normalde bu konuları çok düşünmem fakat o gün 18. yaş doğum günümdü o yüzden çok özenmiştim.
Sonrasında hemen markete gidip birkaç süs ve eşya aldım .Biraz maliyetli oldu ama buna değerdi. Hemen çalışmalara başladım ve evi en güzel şekilde süslemeye başladım. Yaklaşık dört defa kararsız kalsam da sonunda istediğim gibi oldu.
Hemen ardından içerden annemin bana önemli bir şey söyleyeceğine dair beni çağırdı ve hemen lafa girdi:
-Bak oğlum seni korkutmak için söylemiyorum bunu fakat bunu bilmeni istiyorum , dedi.
Başta anlam veremesem de merak etmiştim ve ona devam etmesi için başımı onaylar şekilde salladım o da hız kesmeden devam etti:
-Ben buna inanmıyorum ama baban seni küçükken bir hocaya götürmüş ve hoca senin 18 yaşında bir ruh tarafından lanetleneceğini söylemiş .Bak biliyorum kulağa saçma geliyor zaten bende inanmıyorum fakat baban bu konuda bir tık kötü hissediyor sadece bilmeni istedim , dedi.
Yalan yok biraz canım sıkılmıştı ve her ne kadar inanmasam da bu düşünce beni tedirgin ediyordu ama bugün benim doğum günümdü ve bunu hiç bir şey mahvedemezdi. Saat 18.00′ ı gösteriyordu ve arkadaşlarım yavaştan gelmeye başlamıştı. Her nasılsa her geçen dakika kendimi içten içe daha garip hissediyordum sanki bir şey içimden kayıp gidiyordu ama bunun psikolojik olduğuna inanıyordum yani en azından öyle umuyordum.
Artık partinin en heyecanlı kısmına yani mum üfleme kısmına yaklaşıyorduk ve ben nedense içimi kaplayan bir karanlığın içinde kaybolmuştum ve deli olduğumu düşünüyordum çünkü bir şeyin bana içten içe seslendiğini duyabiliyordum sanki kulağımı tırmalıyor ve beni kendi vücudumdan kovmak istiyordu sesler bana belirsiz ve bulanık geliyordu fakat o an tek düşündüğüm annemin bahsettiği olaydaki hocanın haklı çıkmasıydı. Annem pastayı getirmişti ve üflemeden saatler önce seslerin netleştiğini hissedebiliyordum. Bana bir şeyler fısıldıyordu ve sanırım onu anlıyordum ve bu işin kötü tarafıydı. Her şey nasıl bir anda bu hale gelmişti yoksa bu bir kabus muydu? Aklımdan bu sorular geçiyordu ve ben kendi içimden kaybolmuşken herkes benim mumları üflememi bekliyordu ve ne olduysa tam o an, ben mumları üflediğim sırada oldu göremiyor, duyamıyor hissedemiyordum ama son saniyede bir bağırış hatta daha doğrusu bir haykırış duydum onlar bu kan donduran sözleri içeriyordu:
– ARTIK BENİMSİN VE BANA AİTSİN VE SONSUZLUĞA KADAR BERABER BU BOŞLUKTA KİTLİ KALACAĞIZ VE BU ESNADA…