Denizin Altında Yaşam

Benim adım Rüzgar.Biraz meraklı bir çocuğum. Bu aralar en çok merak ettiğim şey denizin altındaki yaşam.Bir gün arkadaşım Kuzey’le beraber Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde sahilde mısır yerken oradaki deniz kızı heykelini gördüm.Kuzey’e:

_Sence deniz kızı diye bir şey var mıdır? diye sordum.

_O da bana deniz kızı diye bir şeyin varlığı bir söylentidir.Görenlerin olduğunu söylerler.Ama ben inanmam.

Tam o sırada deniz kızı yerinden hareket edip denizde hoplayıp zıplamaya başladı.Kuzey bir anda şaşırarak bağırmaya başladı.

_Ama bu nasıl olur! Sen bir heykeldin..

Rüzgar:

_Deniz kızı senin adın ne?

_Benim adım Pırıltı.

_Peki sen hep böyle canlanır mısın?

_Sadece bana inanmayan çocuklara gösteririm kendimi.

_Ben senin varlığına hep inanıyordum ve sizin dünyanızı çok merak ediyorum.Oraları bana biraz anlatır mısın?

_İstersen sana denizin altındaki yaşamı gösterebilirim.

_Nasıl yani! Ama ben yüzmeyi senin kadar iyi bilmiyorum.

_Merak etme şimdi sana bir şeker vereceğim.Bu şekeri yiyince sende bir deniz erkeğine dönüşeceksin.İstermisin bunu?

_Biraz korkarım ama yapabilirim galiba? Ama sakın yanımdan ayrılma olur mu Pırıltı?deyip şekeri yemiş.

Bunu gören Kuzey:

_Bende istiyorum! diye bağırmış.

Pırıltı:

_Sen şansını kaybettin.Sadece bir şekerim vardı. Onu da Rüzgar yedi.

Bu arada şekeri yiyen Rüzgar’ın yavaş yavaş solungaçları çıkmaya başlamış.Ardındanda kuyruğu.Artık o bir deniz adamı olmuş.Pırıltı ile beraber cumburlop diye denize atlamışlar.Atladığı gibi sürü halinde yaşayan balıkları görmüş.Rüzgar matematiği çok sevdiği için başlamış balıkları saymaya. Fakat bir türlü becerememiş.Çünkü balıklar sürekli hareket ediyorlarmış. Tam yüz demiş ve pes etmiş.Çünkü bu balıklar sayılamayacak kadar çokmuş.Pırıltı:

_Bırak saymayı Rüzgar.Bak burda bir akrep balığı var.

_Neee! Akrep balığı mı? Ya beni sokarsa?

_O seni sokmaz. Senin benim arkadaşım olduğunu anladı.Yanımdan ayrılmazsan buradaki hiçbir canlı sana zarar vermez.Tabi sende onlara zarar vermemelisin.

_O zaman onu biraz seveyim Pırıltı.

_Ona sakın dokunma,akrep gibi sokmaz ama onun da başka zararları vardır.

O sırada Rüzgar’ın gözüne dans eden bir balık takıldı.Bu balık yatak örtüsüne benziyordu.Pırıltı’ya dönerek:

_Bu yatak örtüsü balığımı diye sordu.

_Bunun adı vır vır balığı Rüzgar. Ama benzetmen iyiydi .Bak, sol tarafta da bir yıldız var.

_Ne! Gökten buraya yıldız mı yağmış?

_Ay pardon,onun adı deniz yıldızı.Yanlışlıkla ona sadece yıldız dedim.

_Hımm anladım.

_Onlar sizin dünyanızı pek bilmezler. Sadece akvaryumda yaşayan balıklar dünyanızın bir kısmını görür.Siz insanlar canınız ne zaman isterse bütün heryere gidebilirsiniz. Ama biz sizin dünyanızda nefes bile alamayız.Bizim sizin gibi oksijen tüpümüz yok.Olsada yürüyecek bacaklarımız yok.

_ Aaa Pırıltı burdaki otları annem görse hemen onlardan salata yapıp bana yedirmeye çalışırdı faydalı diye…En iyisi ben bunlardan biraz koparıp anneme götüreyim.

_Hayır dur Rüzgar.Onlar canlı bir hayvan.

_Ne? Peki adı ne ?

_Mercan polipleri.

_Bunlar ne yiyor peki?

_Üzerinden geçen şeyleri yakalayıp yiyorlar.Bence fazla yaklaşma.Çünkü tehlike hissettiklerinde bazı kimyasallar salgılamaya başlıyorlar ve düşmanlarına karşı bu şekilde kendilerini savunuyorlar.Onların bir işide mercanları oluşturmaktır Rüzgar.

_Bu denizdeki hayvanlar neden pırıl pırıl?

_Eğer siz kirletmezseniz biz kendi pisliğimizi kendimiz temizliyoruz.Burada temizlikçi balıklar var.Bu balıklar büyük balıkları da temizler. Üzerlerindeki kirleri yiyerek hem beslenmiş olur hemde balıkları ve denizi temizlemiş olur.

_Peki büyük balıklar onları yemezmi temizlik yaparken?

_Hayır,bizim dünyamızda herkesin bir işi var ve bunu herkes bilir.

_Aaaa! Bir tane balık büyük balığın ağzına kadar girdi ve burda dolaşıyor.Bu balık deli mi?

_Yo yo,sadece ağzını temizliyor.

_Diş fırçası mı bu? Benim dişlerimide firçalar mı?

_İstersen yapar.

_Aman aman kalsın,kendi diş fırçam var zaten.Ağzıma canlı bir balık girsin istemem.Ben şimdi tekrar insana dönüşebilir miyim?

_Hayır!..

_Ne!..

_Şaka şaka,gel sana bir şeker daha vereyim.Sıkıldın mı?

_Sıkılmadım fakat Kuzey beni beklemekten ağaç olmuştur şimdi.Birde gördüklerimi bir an önce onada anlatmak istiyorum.Ama bir daha gelmek istiyorum,tabi sende istersen?

_Tabiki Rüzgar isterim.

_Bir daha ki sefere okyanuslara gidelim o zaman. Balinaların hayatını da çok merak ediyorum çünkü.Eyvah, sanırım şeker etkisini gösterdi. Yavaş yavaş solungaçlarım kayboluyor.Görüşürüz Pırıltı!…

 

 

(Visited 363 times, 1 visits today)