Merhaba ben Aleyna. Denizle ilgili olan her şeyi severim. Biraz ailemden bahsedeyim. Annem Alara, babam Uraz, abim Eren ablam Dilara. İşte bu benim ailem.
Dediğim gibi deniz, su, su hayvanları, deniz kabuğu vb.lerini çok severim. Bir gün ablam Dilara ile bir deniz kabuğu müzesine gittik evet doğru duydunuz deniz kabuğu müzesi. İlk başta hiç görmediğim deniz kabuğu türü olan Abalonlar (Haliotidae) ilk duyunca ben de çok şaşırmıştım. Bir sürü bunun gibi garip isimli deniz kabuğu gördük. Sonra bir abla (oranın görevlisi) bizi bir koridora götürdü bir baktım ki koridor boyunca deniz hayvanı fosili var. Çok şaşırdım, çok garipti. Hem korktum, hem huylandım. En çok ilgimi kaplumbağa fosili çekti (ek bilgi en sevdiğim hayvan kaplumbağadır). Orada çalışan bir abla benim kaplumbağaları sevdiğimi bildiği için bana bir kaplumbağa fosili verdi. Çok sevinmiştim. Gece olmuştu, ben kaplumbağa fosilini elimden bırakmıyordum. Sürekli onu düşünüyordum ve pufffff uyuyakalmışım. İşte her şey burada başlıyor, hazırsanız başlıyorum. Ben uyurken elimde fosil kalmış. Fosilin ortasına yanlışlıkla dokunduğumda ablam Dilara ile beraber bir kulübede uyandık. Pencereden baktığımızda bir deniz vardı ama kaygılanmadık, şaşırdık. Buraya nasıl gelebileceğimizi düşündük, taşındık ama bulamadık. Kulübeden dışarı çıktığımızda büyük deniz kabuklarının içine giren kaplumbağaları gördük. Kaplumbağa deniz kabuğuna mı girer? Diye düşündüm ama aklıma bir şey gelmedi. Çok sevindim çünkü en sevdiğim hayvan bence çok tatlılar. Bu hikayemde böyleydi.