Kötü bir yürek en sevimlileri bile çirkinden kötü yapar mı, yapabilir mi?
Belki yapabilir ama,
Uğultulu rüzgarların ve baykuşların eşliğinde karanlık bir gök, siyaha boyanmış bir tuval üzerine narin dokunuşlarla serpiltilmiş parlak yıldızlar…
Siz hiç yıldızları sönmüş, yıldızları etrafa dağılmamış bir gece gördünüz mü? Görmeniz kısmen imkânsız nedenimi? İşte burada;
Şimdi düşündüğümüzde ışığı parlatan temel şey gölgesi, gölgesinde güçlendiren temel şey ise ışığı yani yıldızları parlatan şey uzayın karanlığı,eğer uzay karanlık olmasaydı yıldızlarda parlak olmazdı, uzayı koyulaştıran şey ise yıldızların ışıltısı, eğer yıldızlar ışıldamasaydı gök yüzünün karaltısı bu kadar ortaya çıkmayacaktı,eğer en kötülerin en iyileri kendilerine benzetmeleri gibi bir olay olsaydı ne gökyüzü nede yıldızlar olurdu.
Yani karanlık hiçbir zaman ışığı söndüremez ışıkta hiçbir zaman karanlığı yok edemez, ikisi de birbirine muhtaçtır birbirlerine güç ve hayat verirler.
Biri olmadan diğeri var olamaz.
Kötü bir yürek sevimli bir yüreği üstün kılar sevimli bir yürek ise kötü bir yüreği yüceltir.
Eğer kötü bir yürek en sevimli yüreği çirkinden kötü yaparsa kötü diye bir şey kalmaz çünkü zıddı kaybolur, eğer ki zıddı kaybolursa var olma nedenide zıddıyla birlikte yok olur kısmen birbrilerini öldürürler ve kötülükte ince havaya karışır veya tam tersini düşünelim sevimli bir yürek kötü bir yüreği iyileştirirse ne sevimlilik kalır nede kötülük ikiside kaybolur.
Işık ne kadar parlaksa gölge o kadar koyudur buna bakılırsa ışık ne kadar sönükse gölgede o kadar güçsüzdür ve gittikçe ikiside hiçliğe karışır.
Varsayalım ki en karanlık yüreğin en sevimli yüreği kötüleştirdiğine şahit olursak dünyanın dengesinin çöküşüne ve birbirlerini katledişlerine şahit olmuş oluruz.
İşte bu yüzden en karanlık kötü yürek bile en sevivimlileri çirkinden kötü yapamaz ve bu son kez imkansızdır.