Günümüzde televizyonlar, bilim kurgu dergileri ve bazı söylentilerin etkisiyle birçok başarısız deneyin var olduğunu biliyoruz. Bu başarısızlıkların arkasında yatan tam bilgi sahibi olmadığımız bazı olaylar ise anlatımda dinleyicinin ilgisini çeken şüphesiz ilk faktörlerden. Uyuşturucu alan örümcek ağını nasıl örer, Frankenstein’in köpekleri, mamut kopyalamak, Tesla bobini gibi birçok akıl almaz deney bu örneklerin başında geliyor.
Biliyoruz ki bu deneylerin gerçekleşmesinde de azımsanmayacak kadar çok deha var, peki bu dehaların bu deneylerle olan bağı nedir? Neden gerçekleşeceğinden emin olmadığımız bu deneyler için zaman harcıyoruz? Cevap kesinlikle şudur: ”Ya olursa.”
Vermiş olduğumuz örneklerden biri olan mamut kopyalamak, heyecan verici, merak uyandırıcı ve bir o kadar da korkutucu bir deney. Bu deneye başlamadan alacağımız sonucun gerçekleşmesi hayaliyle dolup taşıyoruz hiç kuşkusuz, daha önce hiç görmediğimiz bir tür ancak şanını kaç yüzyıl sonra yaşasak bile duyduğumuz dev bir hayvan. Şuanda onu canlı bir biçimde görmek paha biçilemez bir şey olurdu ancak buna farklı bir bakış açısıyla bakacak olursak, bu denli büyük bir hayvanın tekrardan hayvanlar âleminde var olması ne gibi değişiklikleri beraberinde getirirdi. Yaşam alanı eksikliği, ortaya çıkacak hayvan kavgaları, yeni avcı hayvanların ve yeni avların ortaya çıkması yeryüzünü epeyce yoracak değişiklikler ve bu değişikliklerin bir düzene oturması uzun bir zamana mal olabilir. Sonucuna tam karar vermediğimiz bu gibi deneylerin insan hayatına yararından çok zarar vereceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bu teoriye ve olası sonuçlarına aslında film sektöründen alışığız, bilim adamlarının çok uğraşlar vererek yaptığı mükemmel canı büyür ve dünyayı ele geçirir. Her ne kadar komik görünse de bu filmler de olasılık kavramının düşünülmesiyle ortaya çıkmıştır.
Bir diğer deney sakınca ise deneyde değerlilik bazen insanlığı aydınlatmak ya da gündelik yaşamı kolaylaştırmak adına bazı deneyler ve icatlar duyuyoruz yapımı servetlere mal olabilecek. Bu deneylerden bir tanesi de kara maddenin sırlarının çözülmesiyle ilgili bir deney ve yaklaşık harcanan para ise milyarlar. Bu deneyleri önemli kılan özellik ise yüksek yatırımların beraberinde getirdiği yüksek stres ve kaygı, olası bir yanlışta harcanabilecek milyonlar. Kafa karıştırıcı nokta ise olası sonuçların harcanan trilyonlardan daha fazla gelir getirmesi ya da bu trilyonları karşılayacak şekilde insanlığa ışık tutması.
Kullandığımız tüm bu kitaplar, dergiler, belgeseller ve araştırmalar gösteriyor ve gösterdi ki yaptığımız bunca çalışma hayatımızı büyük ölçüde etkiledi örneğin bundan yirmi yıl önce hiç kimsenin cep telefonu yoktu ya da kredi kartı ancak yapılan bu değişiklikler artık onları vazgeçilemez yaptı. Vazgeçilemez dediğimiz objelerinde zamanla dezavantajlarını da gördük ve çözüm üretmeye çalıştık. Bu da gösterir ki herhangi bir deneyde ya da icatta sonuç kadar olası ihtimalleri düşünüp çözüm üretmekte başarıdır.
İnsan için yararlı olabilecek bir ürün acaba çevreyi nasıl etkiler? Çevre için iyi olabilecek bir çalışma insan hayatını nasıl etkiler? Eğer bu olursa şunu yapmalıyız? A planı işe yaramazsa B planı ve C planını uygulanabilir. Bu soruların ve sayamayacağım kadar çok sorunun cevaplanması halinde yeşil ışık alabiliyorsak o deney yapılmalıdır. Ancak kırmızı ışık ihtimalinde atacağımız her adım bizi ileriye değil geriye götürür.